Mücbir sebep nedeniyle borçluya süre verilebilmesi için edimin süresinde ifa edilmemesinin borçlunun kusurundan kaynaklanmaması, mücbir sebepten dolayı edimin süresinde ifa edilememesinin gerektiği yani mücbir sebebin ifayı engelleyecek nitelikte olması gerektiği- C.lı kasaplık hayvanların eksik teslim edilmesinden kaynaklanan gecikme cezasının tahsili istemine ilişkin davada, mahkemenin olayın oluş şekli ve deliller ile sözleşme hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu hususları göz ardı eden genel ve soyut nitelikteki 3. Bilirkişi ek raporuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Somut olayda ise, davacı tarafından yalnızca maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcı yatırıldığı ve davanın devamı süresinde eksik harç da tamamlanmadığı halde yargılamaya devam edildiğinin, hüküm kısmında da başlangıçta alınan harcın yeterli olduğuna ilişkin hatalı şekilde hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece yapılacak işin; Harçlar Kanunu'nun 16. maddesine göre, öncelikle davacıdan dava konusu taşınmazın değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini gerekirse keşif yapılarak belirlemek, ardından nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olması gerekeceği-
Tapu iptali, tescil ve alacak davası bozma ilamına uyularak-
Mülkiyet hakkına (taşınmazın aynına/dayalı olarak verilmiş olan -el atmanın (müdahalenin) önlenmesine, tapu iptali ve tescile, taksime ilişkin- ilamların, ilam kesinleşmeden icraya konamayacağı–
Bozmadan sonra davacı İdare'nin vergi alacaklısı olarak açtığı tespit davası(nın) devam ettiği anlaşıldığından, somut olayın özelliğine göre sözü edilen bu dosyada davalılar arasında muvazaalı işlem ve nam-ı müstear olarak yapılan işlem bulunduğunun tespiti halinde, varılan sonuca göre işbu davada davalılar arasındaki işlemlerin muvazaalı olduğu sonucuna varılacağından, mahkemece sözü edilen tespit davasının kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği- Asıl ve birleşen davalar ayrı birer dava olduğundan davalılar yararına asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken tek vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı tarafça dava konusu taşınmazın 10.05.1968, 14.06.1968, 17.06.1968 tarihli noterde düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmeleri gereğince bedelleri ödenerek murisleri tarafından zilyetliğinin devralındığı, uzun yıllardır kendileri tarafından kullanıldığı ve bir kısım davalıların murisleri olan maliklerin ise 1980 tarihinden önce ölmeleri nedeniyle, TMK 713/2. maddede düzenlenen ölüm sebebiyle kazanım koşullarının oluştuğu iddia edilmiş ise de, mahkemece dayanılan iddia ve hukuki sebebe göre araştırma yapılmadan, davanın hukuki nitelendirmesinde hataya düşülerek TMK’nin 713/1. maddesinde düzenlenen olağanüstü zamanaşımı nedeniyle tescil davasına yönelik araştırma yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı- Yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davalı ... mirasçılarına usulüne uygun tebligat çıkarılarak davaya dahil edilmeden, savunma hakları kısıtlanarak aleyhlerinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki birleşen kooperatif ortaklığının tespiti ve tahsisli taşınmazın tescili davası-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemi-
3. HD. 17.09.2018 T. E: 2983, K: 8596-
Tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği- Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılması gerekeceği- Bu davalarda ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.