Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının 01.04.2005-31.08.2011 tarihleri arasında davalı şirketlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespiti istemi ilişkin eldeki davada mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı-
Davaya konu çek kambiyo vasfında olduğundan ve kooperatif yetkilileri tarafından usulüne uygun imzalanıp imzalar da inkar edilmediğinden davacı kooperatifin menfi tespit isteminin kanıtlanamadığı, mahkemece, davalı hakkında temlik nedeniyle pasif dava ehliyeti kalmadığından esasa yönelik kabul kararı verilmesinin ve temlik alan yönünden de esastan kabul kararı verilmesinin ayrıca birleşen davaların bağımsızlıklarını korumaları sebebiyle her dava için ayrı ayrı hüküm tesis edilmemesinin doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davada, 7.000,00 TL'lik takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Yapılan iş davalı M. Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş. nin asıl işidir ve davalılar arasındaki 01/01/2008 tarihli sözleşmeden de davalı M. kargo şirketinin asıl işveren olduğu anlaşıldığından davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının iş akdinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiği; asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınarak; ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarından da davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu tutulması gerektiği-
8. HD. 05.02.2019 T. E: 2018/2697, K: 996-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil-
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davalar ise satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, satış vaadi sözleşmesinin iptali istemlerine-
«Sıra cetveli»nde alacaklılara «ihale tarihine kadar işleyen faizleriyle birlikte» yer verileceği–
6111 sayılı yasa uygulaması gereği olarak borcun yeniden yapılandırılması işleminin, açılmış davaları durdurmayacağı ancak İdare’nin takdiri ile icra işlemlerinin yapılandırma sözleşmesi ihlal edilmediği sürece ertelenebileceği, hal böyle olunca davaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması,borçlu ile davalı annesi arasındaki dava konusu tasarrufların 6183 sayılı yasanın, 27, 28, 29 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, iptal koşulları oluştuğu takdirde dava konusu taşımazlar, davalı tarafından da dava dışı kişiye satılmış olduğundan davacı vekiline davalı 4.kişiyi davaya dahil edip etmeyeceği sorularak davaya dahil etmesi halinde 4. kişiye dava dilekçesi tebliği ile davaya katılımının sağlanması ve bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi, davalı 4.kişinin davaya dahil edilmemesi veya davaya dahil edilip de kötüniyetli olduğunun ispatlanamaması halinde davanın davalı yönünden anılan yasanın 31. maddesi gereğince bedele dönüştüğü gözönüne alınarak davalının dava konusu taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek bedelleri üzerinden tahsilde tekerrür olmayacak şekilde tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği- 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.