Davanın, muvazaa nedeni ile sıra cetveline itiraz istemine ilişkin olduğu- Sıra cetveline itiraz davalarında davalının alacağının gerçek bir alacak olduğunu bono dışında delillerle ispat etmek durumunda olduğu- Dosyada bulunun delillerden davalıların borçludan gerçek bir alacakları bulunduğunu ispat edemedikleri, kambiyo senedinin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, davalıların alacağın gerçek alacak olduğunu kesin ve inandırıcı olarak ispatlayamadığı davalı alacağının muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, yani miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması gerektiği- Davacı tanıklarının beyanlarından "mirasbırakanın gırtlak kanseri olduğu ve davalı ile birlikte yaşadığı, diğer çocukları ile arasında mal kaçırmasını gerektirir bir husumet bulunmadığı" anlaşılmakta olup terekesinde dava konusu taşınmazdaki 1/2 payı ile 1/3 paydaşı olduğu tarla ve arsa vasfında toplam 33 parça taşınmazı daha bulunduğu, mal kaçırma kastı ile hareket etseydi dava konusu taşınmazın tamamını devredebileceği gibi terekesindeki diğer taşınmazları da davalıya temlik edebileceği açık olduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalının hazırlık soruşturmasında, poliste verdiği beyanı maddi vakıanın kabulü niteliğinde olduğundan, davacının inançlı işleme dair iddiasını ispat ettiği, başka bir delile gerek kalmadığı, davalının eda ettiği yeminin ise sonuca etkili olmayacağı- Davalı tarafından bankadan alınan kredinin şirket işlerinde kullanıldığı iddia edildiğine göre, bu krediden ne kadar oranda davacının sorumlu olduğunun tespit edilmesi, belirlenen miktarın TBK. mad. 97 gereğince mahkeme veznesine depo edilmesi için davacıya önel verilmesi, depo edilirse tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesi, açıklandığı şekilde belirlenen bedelin depo edilmemesi halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çekişmeli taşınmazlarda iptale konu edilen payların dava tarihindeki değerinin belirlenmesinin ve yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler uyarınca harç ikmalinin sağlanmasının, ondan sonra işin esasına girilmesinin gerekeceği-
Bozmadan sonra davacı İdare'nin vergi alacaklısı olarak açtığı tespit davası(nın) devam ettiği anlaşıldığından, somut olayın özelliğine göre sözü edilen bu dosyada davalılar arasında muvazaalı işlem ve nam-ı müstear olarak yapılan işlem bulunduğunun tespiti halinde, varılan sonuca göre işbu davada davalılar arasındaki işlemlerin muvazaalı olduğu sonucuna varılacağından, mahkemece sözü edilen tespit davasının kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği- Asıl ve birleşen davalar ayrı birer dava olduğundan davalılar yararına asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken tek vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tapu iptali ve tescil-alacak davası-
Bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durumun usuli kazanılmış hakkın bir gereği olduğu-
Davalı kefil yönünden borcun doğum tarihinin; ortağı ve kefili olduğu şirketin borçlandığı tarih olarak kabulü gerektiği-
İİK'nın 278/III-1 maddesinde yer alan derecedeki akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığı ve iptale tabi olduğu ayrıca davalının, kardeşi olan borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu (İİK 280/I-II), davalı kardeşler arasında yapılan takip muvazaalı olduğundan iptali gerektiği-
Reddolunan mirasın tasfiyesinin İİK.nın 180. maddesi uyarınca İcra İflas Kanunu'nda yazılı iflasın tasfiyesi hükümlerine tabi olduğu, iflas masasının taraf ehliyeti olup masa ile ilgili davaların iflas idaresi tarafından takip olunacağı, iflas idaresinin ne alacaklının ne de borçlunun temsilcisi olmayıp iflas masasının bir organı olduğu, diğer bir anlatımla açacağı davalarda mirası reddedilen murisin halefi durumunda olmadığı, murisin terekesini iflas hükümleri uyarınca tasfiye için gerekli tüm işlemleri yapmakla görevli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.