Üçüncü kişiler tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce, o mal üzerine -o malın aynından kaynaklanmayan- kamu alacağı için haciz konulursa, kamu alacağının İİK’nun 100. maddesindeki koşullar aranmaksızın hacze aynı derecede iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılması gerekeceği—
Bedeli mirasbırakan tarafından ödenen ancak tapusu mirasbırakanın bildirdiği kişi (oğlu, kızı vb.) üzerine çıkarılan taşınmaz hakkında, muris muvazaası sebebiyle tapu iptal davası açılamayacağı-
Kadastro tespitine itiraz istemi-
Birleşen davada davacının feragat sözleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğinin reddine ve asıl davada işin esasına girilerek davacının çapa dayalı elatmasının önlenmesi ve ecrimisil isteğinin HUMK.nun 74. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak nizalı olan payları aşmayacak şekilde dava dilekçesinde açıkladığı pay miktarı ve usul hükümleri gözönüne alınarak iddia ve savunmalar çerçevesinde değerlendirilerek davalıların elattıkları taşınmazlar bakımından kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağı, kötüniyet iddiasının 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekeceği, bu gibi halde savunmanın genişletilmesinin söz konusu olmadığı, eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekeceği-
Ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
Borçlunun parasını kendi verdiği ancak muvazaalı olarak başkası adına tescil edilen mallar için de dava açılmasının mümkün olduğu (nam-ı müstear), bu durumda, hangi şartlar dahilinde taşınmaza sahip olunabileceği ve davalılar arasında organik bağlantı olup olmadığı üzerinde durulması gerektiği- Dava konusu taşınmazın davalı şirket kurulmadan önce davalı üçüncü kişiye tahsis edilmiş olması ve 160.000 TL peşinatın davalı şirket kurulmadan önce davalı üçüncü kişi tarafından ödenmesi, davalı üçüncü kişinin uzun süredir ticaret sicil kaydının olması, bilirkişi raporunda ödemelerin davalı üçüncü kişi tarafından yapıldığının belirlenmesi ve bu ödemelerin davalı borçlu şirketin gelirleri ile yapıldığına ya da ödemelerin şirketin hesaplarından yapıldığına dair dosyada belge olmaması ve bu hususta muvazaa iddiasının ispatlanamamış olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.