“Bedelde muvazaa yapıldığı” iddiasıyla açılan şuf’a davasını, “satış parasının gerçeğe uygun olarak gösterildiğini” ifade ederek davayı kabul eden davalı aleyhine -davacının “bedelde muvazaa yapıldığını” ispat edememesi halinde- vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Tarımsal arazilerde satış halinde sınırdaş tarımsal arazi malikinin önalım hakkı- Davacı ile davalının taşınmazının sınırdaş olup olmadığı ve dava konusu davacı ve davalı taşınmazlarının fiili kullanım durumuna göre tarımsal arazi niteliği taşıyıp taşımadığı hususlarında yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığından, mahkemece; taşınmaz başında fen bilirkişi ve ziraatçi bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak davacı ile davalının taşınmazının sınırdaş olup olmadığı, fen bilirkişisine tespit ettirilip usulüne uygun anlaşılabilir şekilde krokide göstermesinin istenilmesi, dava konusu taşınmazların fiili kullanım durumuna göre tarımsal arazi niteliği taşıyıp taşımadıkları tespit ettirilerek tarımsal bütünlük sağlanıp sağlanmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Borçlu ticari emtiasının tamamını üçüncü kişiye devretmiş olup, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı iş yeri devri yapıldığının kabulü gerekeceği-
TBK. 19 uyarınca muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkin davada, davacıların amacı, açtıkları dava sonucunda alacaklarının tahsili olanağına kavuşmak olduğundan, "tapu iptali" istenilse de; İİK 283 gereğince muvazaalı işlemin iptaline gerek olmaksızın, davacının dava konusu taşınmazların haczini ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm oluşturulması gerektiği-
Davacı Xavier Papillon ile davalı Ö. C. arasında düzenlenen bila tarihli belgeye dayanarak, davalılar adına kayıtlı limited şirket hisselerinin iptali ile davacılar adına tescili istemi-
Haciz tutanağında "borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının" ya da "borçlunun borcu karşılayacak yeterli malının bulunmadığının" belirtilmiş olması halinde, bu tutanağın "aciz vesikası" sayılacağı (niteliğinde olacağı)–
Davalı borçlunun, davalı üçüncü kişiyle anlaşarak aralarında başlatılan muvazaalı icra takibinin (tasarrufun) iptali istemiyle açılan davada, davalı borçlu ile zorunlu dava arkadaşı olan üçüncü kişinin yetki itirazını birlikte ileri sürülmesi gerektiği- İptal davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK 6 gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerektiği- Her iki davalının da cevap dilekçesi sunmadığı olayda, süresinden sonra davalı vekilinin yetki itirazında bulunmasının mümkün olmadığı- Usulüne uygun yetki itirazı bulunmadığından yetki itirazının reddi gerektiği-
Şikayetçi şikayet edilenin hem sırasına hem de muvazaalı olduğu iddiasıyla alacağın esasına itiraz ettiğinden, İİK’nun 142/1. maddesi uyarınca genel mahkemenin görevli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.