«Haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğu» hususunun, ihbarnamelerin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde şikâyet yolu ile ileri sürülmesi gerekeceği–
Borçlunun icra takip dosyasına vekaletname sunduğu tarihte şikayete konu tebliğ işlemi mevcut olmadığından, daha sonra yapılan ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulünün mümkün olmadığı-
Borçlu, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurduğundan mahkemece şikayetin süre aşımından reddi gerekeceği-
Borçluya satış ilan tebliğinin usulüne uygun yapıldığı isabetli olarak tespit edildiğine göre, ilk derece mahkemesince, şikayetin süre aşımı nedeniyle usulden reddine ve para cezasına yer olmadığına karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine "ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ve ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan tarih olarak düzeltilmesi"ne yönelik yaptığı şikayetin duruşmalı olarak incelenip incelenmeyeceği konusunda icra mahkemesinin takdirine bulunsa da, işin niteliği göz önüne alındığında, icra mahkemesinin takdirini duruşma açılması yönünde kullanması gerektiği-
Avukatlık Kanunu 41. maddesi, Tebligat Kanunu 11 ve HMK 71 vd. maddeleri gereğince vekil ile temsil edilen davalarda icra takiplerinde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, vekil varken ayrıca asile de tebligat yapılması halinde asile yapılan tebligatın yok hükmünde sayıldığı, dolaysıyla davacı asile yapılan tebligatın usulüne uygun ya da usulüne aykırı yapılmış olmasının öneminin bulunmadığı, borçlu vekiline usulüne uygun olarak satış ilanı tebliğ edilmesine karşın satışa hazırlık işlemlerine karşı satış 7 günlük şikayet süresi içinde şikayet yoluna başvurulmadığından ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği-
İpotek belgesinin (ipotek akit tablosunun) bir örneğinin takip talebine eklenmemiş olmasının süresiz değil, 7 gün süreli şikayete konu edilebileceği–
Hata nedenine dayanan bozma istekleri için, yerinde keşif yapılması gerektiği—
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre geçtikten sonra yapılan imza itirazının «süre yönünden reddi» gerekeceği-
Şikâyetçi borçluya kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olması durumunda, borçlunun satışa esas alınan kıymet takdirinden, satış ilanı tebliği ile de haberdar olmayacağı- Usulsüz tebligatlar nedeniyle kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamayan borçlunun icra müdürlüğünün yaptırmış olduğu kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edebileceği- Fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği- İhale bedeli, muhammen bedelin üzerinde olsa da satışa esas muhammen bedelin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının incelenmesi gerektiği ve bu aşamada ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediği ve borçlunun hukuki yararının bulunmadığının söylenemeyeceği- Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda keşif ve bilirkişi incelemesiyle taşınmazın değerinin tespit edilerek bir karar verilmesi gerektiği- "İhalenin feshi incelemesinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığı, satışa hazırlık aşamasındaki usulsüzlükler nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği" şeklindeki BAM direnme kararının isabetli bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.