• 6098 Sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

    818 sayılı Borçlar Kanununun 55 inci maddesini karşılamaktadır.

    Tasarının dört fıkradan oluşan 65 inci maddesinde, adam çalıştıranın sorumluluğu düzenlenmektedir.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 55 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan “C. İstihdam edenlerin mesuliyeti” ibaresi, Tasarıda “II. Özen sorumluluğu / 1. Adam çalıştıranın sorumluluğu” şekline dönüştürülmüştür.

    818 sayılı Borçlar Kanununun 55 inci maddesinde kullanılan “istihdam eden” şeklindeki ibare yerine, Tasarıda “adam çalıştıran”; “maiyetinde istihdam ettiği kimseler ve amele” şeklindeki ibare yerine de, “çalışan” terimi kullanılmıştır.

    Kusursuz sorumluluk türlerinden biri olan olağan sebep sorumluluğuna ilişkin 818 sayılı Borçlar Kanununun 55 inci maddesi iki fıkra, Tasarının 65 inci maddesi ise, dört fıkra hâlinde düzenlenmiştir.

    Gözetimleri altındaki kişiler üzerinde, objektif özen gösterme borcuna aykırılıktan doğan sorumluluğa ilişkin Tasarının 65 inci maddesinin ikinci fıkrasında da, 818 sayılı Borçlar Kanununda olduğu gibi, sorumluluktan kurtuluş kanıtına yer verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 55 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde, ayrı bir kurtuluş kanıtı olarak düzenlenmiş görünen “yahut bu dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mâni olamayacağını ispat ederse mesul olmaz.” şeklindeki hüküm, nedensellik bağının kesilmesi ile ilgili olduğu göz önünde tutularak, madde metnine alınmamıştır.

    818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen üçüncü fıkrasında ise, sahibi olduğu işletmede adam çalıştıranın, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat edemezse, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlü olduğu öngörülmüştür. Böylece, işletmesinde zararın doğmasını önlemeye elverişli bir çalışma düzeni kurduğunu ispat edemeyen adam çalıştıranların, Tasarının 65 inci maddesinin ikinci fıkrasından yararlanamayacakları kabul edilmiş olmaktadır. Bu yeni düzenleme, uygulama ve öğretide savunulan görüşü yansıtmış olmaktadır.

    Maddenin son fıkrasında, çalıştıranın zararı vermiş olan çalışana rücu hakkı düzenlenmektedir. Ancak, rücu hakkının kapsamı zararı vermiş olan çalışanın bizzat sorumlu tutulacağı miktarla sınırlandırılmıştır.