• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    «Madde 49– Yürürlükteki Kanunun 47 nci maddesini karşılamaktadır.

    İçerik itibarıyla hüküm değişikliği yoktur. Yürürlükteki metin yerine, Türk-çe açısından daha sade ve teknik hukuk terimlerini daha özenli kullanan ifadeler tercih edilmiştir.

    Maddenin konu ve kenar başlıkları, yürürlükteki metinde yer alan “C. Medeni hakları kullanmak salahiyeti/I. Şartları” yerine, “C. Fiil ehliyeti/I. Koşulu” şeklinde değiştirilmiştir. Kaynak Kanunun Fransızca metninde “exercise des droit civils” deyimi yer almakla birlikte, Almanca metninde “Handlungfaehigkeit”, yani “Fiil ehliyeti” terimi yer almaktadır. Yeni düzenlemede Almanca metnin çeviri-sinin tercih edilmesinin sebebi, bugün Türk Hukukunda, “kişinin kendi fiilleriyle haklar edinebilmesi ve borç (yüküm) altına girebilmesi” olanağı anlamında “fiil ehliyeti” teriminin yerleşmiş olmasıdır. Nitekim, 9 uncu maddede de kaynak Kanunun Almanca metni izlenilmek suretiyle “fiil ehliyeti” terimi kullanılmış ve “Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve yüküm altına girebilir” ifadesine yer verilmiştir.

    Diğer taraftan, madde kaleme alınırken, yürürlükteki metnin kullandığı “...nizamnamelerine göre...” ifadesi yerine “...kendi kuruluş belgesine göre...” ifadesi tercih edilmiştir. Bunun sebebi, özel hukuk tüzel kişilerinin kurulması için düzenlenen belgelerin hepsinin “nizamname” yani “tüzük” kavramı altında top-lanmasının mümkün olmamasıdır.

    Yürürlükteki metnin içerik itibarıyla değiştirilmemesinde ise, doğal olarak, kaynak Kanunun kabulüne temel olan gerekçelerin bugün de aynen geçerli olması gerçeğinden hareket edilmiştir. Gerçek kişiler gibi doğal bir iradeye sahip olmayan tüzel kişilerin kendi fiilleri ile haklar edinip yüküm altına girmelerinin mümkün olabilmesi için, bu yöndeki iradeyi oluşturacak ve fiil ve davranışları tüzel kişiye atfedilebilecek organların varlığı gerektiğinden, tüzel kişilerin fiil ehliyetinin başlangıcından da ancak söz konusu organların kurulmasından sonra bahsedilebilecektir.»


  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    ‘Madde 48– Madde, yürürlükteki Kanunun 47. maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak tüm tüzel kişiler dikkate alınarak «tüzük» yerine «kuruluş belgesi» deyimi kullanılmıştır.’:

    «C. Fiil ehliyeti

    I. Şartları

    Madde 48– Tüzel kişinin fiil ehliyeti, kanuna ve kendi kuruluş belgesine göre gerekli organlara sahip olmasıyla başlar.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    ‘1) Terim ve ifade: Eylem yeteneği teriminin gerekçesi yukarıda 8 inci ve 9 uncu maddelerde belirtilmiştir. (Anatüzük) terimi ise bugün gerek ticari ortaklıklarda, gerek derneklerde yerleşmiş olan bir terim olup, evvelce Medeni Kanun Komisyonu tarafından da benimsenmiştir. (Örgen) terimi Fransızca (organ) kelimesinin bir taklidi olmayıp Türkçe (örmek) mastarından üretilen (örgü) kelimesi gibi üretilmiş bir terimdir ve doktrinde kullanılmaktadır. Her ikisi de yabancı kelimeler olan (uzuv) veya (organ) denilecek yerde Türkçe (örgen) teriminin kullanılması elbette tercih edilir. Bu maddenin ifadesindeki bir aksaklık da (uzuvlara malik olmalarıyla başlar) şeklindeki ibaredir. Örgenler, dışarıdan tedarik edilip malik olunacak birer nesne olmayıp, tüzel kişi tarafından kurulacak teşekküllerdir. Bu sebepten yukarıki ibare (örgenleri kurmalarıyla başlar) şeklinde düzeltilmiştir. Esasen kanunun İsviçre aslında da böyledir.

     2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:

    «C. Eylem yeteneği.

    I. Şartları.

    Madde 47– Tüzel kişinin eylem yeteneği yasaya ve kendi anatüzüğüne göre bunun için gerekli örgenleri kurmalarıyla başlar.»