«Madde 213- Madde, İsviçre Medenî kanununun 193 üncü maddesini karşılamaktadır. 1984 tarihli Öntasarının 173 üncü maddesinde de aynı düzenleme getirilmiştir.

Maddenin birinci fıkrası, yürürlükteki kanunun 171 inci maddenin son cümlesiyle 180 inci maddenin birinci fıkrasını karşılamaktadır. Bu iki hükümde mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi ve tasfiyesinin eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklısının haklarının ihlâl edilmesini önlemeye yönelik tatminine konu olabilecek malların, mal rejimindeki değişiklikler dolayısıyla tatmine konu olmaktan çıkarılması önlenmiştir.

Maddenin ikinci fıkrası, yürürlükteki kanunun 180 inci maddesinin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.»

‘Madde 173- Maddenin birinci fıkrası yürürlükteki 171. maddenin son cümlesiyle 180. maddenin birinci fıkrasını kar-şılamaktadır. Her iki hüküm de mal rejimindeki değişikliğin ve malların tasfiyesinin eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklısının haklarının ihlâl edilmesini önlemeye yönelik olduğundan, bunlar tek fıkrada birleştirilmiştir.

Maddenin ikinci fıkrası ise, 180. maddenin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.’:

«D. Alacaklıların korunması

Madde 173- Mal rejiminin değişmesi veya malların tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz.

Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak sorumludur; ancak; söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.»

‘1)  Terim ve ifade : Terimler öteki maddelere uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiş ve açıklanmıştır.

I. Biçim değişikliği : Bu maddenin şimdiki metninde dört fıkra vardır. Oysa ikinci ve üçüncü fıkralar birbirine bağlıdır. Bu sebeple bu fıkralar birleştirilerek madde, aslında olduğu gibi, üç fıkralık bir madde haline konulmuştur.

II. Hüküm değişikliği yoktur.’:

«D. Mal rejiminin değiştirilmesi halinde.

2) Borçlardan sorumluluk.

Madde 180- Mal rejimi ile ilgili arıtım veya mal rejiminin değişmesi, eşlerden birine veya ortaklığın alacaklılarını, üzerinden alacaklarını elde edebilecekleri bir maldan yoksun kılamaz.

Böyle bir mal kendisine düşen eş, borçları ödemekle yükümlüdür; ancak kendisine geçen malın borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği oranda bu borçla sorumlu olmaktan kurtulur.

Kocanın alacaklıları aynı zamanda karısının da alacaklısı değilseler, kocanın iflâsı veya ona karşı olan hacze katılması sonucunda karının elde ettiği mal üzerinde bir hak ileri süremezler.»