-
«1998 ve 1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe
«Madde 230- Madde İsviçre Medenî kanununun 209 uncu maddesini karşı-lamaktadır.
Her bir eşin edinilmiş malvarlığının belirlenebilmesi için, tasfiye sırasında ilgili eşin kişisel malları ile edinilmiş malları arasındaki alacak borç ilişkileri gözönüne alınmalıdır.
Maddenin birinci fıkrası, bir eşin mal gruplarıyla ilgili bir borcun diğer mal grubundan ödenmesi hâlinde tasfiye sırasında bunun denkleştirileceğini düzenlemektedir. Buna göre bir eşin kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme yapılacak, edinilmiş mallarda bu yüzden meyandan gelen artma ya da eksilme hesaba katılacaktır.
Maddenin ikinci fıkrası, eşin borçlarının hangi mal kesimine ait ise sadece o kesimi yükümlülük altına sokacağını hükme bağlamıştır. Aynı fıkrada hangi kesime ait olduğu anlaşılmayan borçlar bakımından bu borcun edinilmiş mallara ilişkin olduğu hususunda bir karine getirilmiştir. Burada adî bir karine söz konusudur. Aksini iddia eden ispatla yükümlüdür.
Maddenin üçüncü fıkrasında, denkleştirmenin değerlendirmesi açısından nazara alınacak ölçüler ve zaman konusunda bir hüküm getirilmiştir. Buna göre bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, denkleştirmede katkı oranına ve tasfiye sırasında mal mevcut ise bu andaki değeri, mal daha önce elden çıkmışsa, hakkaniyet ölçüleri gözönünde tutulmak suretiyle belirlenecek değeri esas alınacaktır.»
-
“1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:
‘Madde 193- Yürürlükteki kanunda bu maddeyi karşı-layan bir hüküm yoktur.
Bir eşin evlilik sırasında edindiği malvarlığını tespit edebilmek için onun kişisel malvarlığı ile edindiği malvarlığı ara-sında bir denkleştirme yapılması gerekebilir. Nitekim benzer bir sorun yürürlükteki kanunun mal ortaklığına ilişkin 219. maddesinin ikinci fıkrasında da düzenlenmiştir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde bu sorunu düzenleyen maddenin birinci fıkrasına göre, kişisel mallara ilişkin borçların edinilmiş mallardan veya tersine, edinilmiş mallara ilişkin borçların kişisel mallardan ödenmiş olması hâlinde, tasfiye sırasında bir denk-leştirme işlemi yapılacaktır.
Ödenen bir borçla o borcun ilgili olduğu mal grubu ara-sında bir illiyet bağı bulunmalıdır. Böyle bir bağın tespit edilememesi hâlinde, ikinci fıkraya göre borcun edinilmiş mallara ilişkin olduğu varsayılmaktadır. Ancak bunun aksinin ispatı mümkündür.
Üçüncü fıkrada ise tasarının sistemine paralel bir hüküm sevk edilmiş ve bir mal kesiminden diğer kesimdeki bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa hesaplaşmada denkleştirme suretiyle bunun da göz-önüne alınacağı belirtilmiştir.’:
«3. Kişisel mallarla edinilmiş mallar arasında denkleş-tirme
Madde 193- Kişisel mallara ilişkin borçların edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçların eşlerden birinin kişisel mallarından ödenmiş olması hâlinde, tasfiye sırasında denkleştirme isteminde bulunulabilir.
Bir borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yüküm altına sokar. Hangi kesine ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır.
Bir mal kesiminden diğer kesindeki bir malın edinilmesi- ne, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artışı için denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye veya temlik zamanındaki değerine göre yapılır.»