• 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

    Birinci fıkraya göre tüketici hakem heyetinin vereceği kararlar hem tüketici hem de karşı taraf için bağlayıcı olacaktır.

    İkinci fıkrada, hakem heyeti kararlarının 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre taraflara tebliğ edilmesi mecburiyeti Tasarıda açık olarak ifade edilmiştir. Bu kararlar 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilecektir.

    Üçüncü fıkra gereği tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazların, kararı veren hakem heyetinin bulunduğu yerleşim yerindeki tüketici mahkemesine yapılması gerekmektedir. İtiraz, kararların tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde yapılmalıdır. Mahkemeye yapılan itiraz THH'nin kararının yerine getirilmesine engel teşkil etmeyecektir. Ancak mahkeme, tedbir kararı ile THH kararının icrasını durdurabilecektir.

    Dördüncü fıkrada, itiraz olunan kararın, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde tüketici mahkemesine, kararı değiştirerek ve düzelterek onayabilme yetkisi verilmiştir. Yine tarafların kimliklerine ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıkları hakkında da bu hüküm uygulanacaktır. Hakem heyeti kararı, usule ve kanuna uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçe doğru bulunmazsa, gerekçe değiştirilerek ve düzeltilerek mahkemece onanacaktır.

    Beşinci fıkraya göre, THH kararlarına itiraz yapıldığı takdirde tüketici mahkemesinin vereceği karar kesin olacaktır.

    Altıncı fıkrada, uygulamada THH kararlarına karşı itiraz edilmesi durumunda şayet mahkeme THH kararını bozarsa tüketiciler 500-600 TL'lik vekâlet ücreti ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durumda tüketicilerin haklarım kullanmaları konusunda isteksiz davranmalarına sebebiyet vermektedir. Tüketicilerin haklarım aramaları konusunda özendirmek maksadıyla THH kararma karşı mahkemede vekil yoluyla itiraz edilmesi durumunda tüketicinin avukatlık asgari ücret tarifesine göre nisbi tarife üzerinden vekâlet ücreti ödeyeceği, tarifenin maktu vekâlete ilişkin asgari tutarlarının uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

    Uygulamada bazı satıcılar tüketicilerin şikayetlerini çözmemekte, tüketicileri hakem heyetlerine yönlendirmektedirler. Bu durum hem THH'lere yapılan başvuruları artırmakta, hem de tüketicilerin zaman ve kaynak israfına yol açmaktadırlar. Bu nedenle yedinci fıkrada, uyuşmazlıkla ilgili olarak tüketici hakem heyeti tarafından tüketici aleyhine verilen kararlarda tebligat ve bilirkişi ücretlerinin Bakanlıkça karşılanacağı, uyuşmazlığın tüketicinin lehine sonuçlanması durumunda ise tebligat ve bilirkişi ücretlerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre karşı taraftan tahsil olunarak bütçeye gelir kaydedileceğine yönelik düzenleme yapılmıştır.