• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     Yürürlükteki metnin “Mülkiyetin gayri aynî haklar” şeklindeki Kısım baş-lığı, kaynak Kanunun Almanca metnine uygun olarak “Sınırlı Aynî haklar” şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca Bölüm başlığı “İrtifak Hakları ve Taşınmaz Yükü” olarak değiştirilmiş, Ayırım başlığında düzenlenen konulara uyum sağlamak bakımından “Taşınmaz Lehine İrtifak Hakkı” ifadesi kullanılmıştır.

    “Madde 779 - Yürürlükteki kanunun 703 üncü maddesini karşılamaktadır.

    Hüküm değişikliği yoktur. Kenar başlığıyla birlikte arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Kenar başlık kısaca ‘Konusu’ şeklinde yazılmıştır.

    Yürürlükteki metinde yer alan ‘kullanmağa ait bazı tasarruflara rıza göstermeğe’ ibaresi yerine ‘yüklü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya’ ibaresi kullanılmıştır. Çünkü ‘tasarruf’ deyimi, teknik bir kavram olarak, haklar üzerinde doğrudan doğruya etkili hukukî işlemler için kullanılmaktadır.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 697 - Madde, yürürlükteki kanunun 703. madde-sini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Ancak yürürlükteki metinde yer alan “kullanmağa ait bazı tasarruflara rıza göstermeğe” ibaresi yerine “yükümlü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya” ibaresi konulmuştur. Zira tasarruf deyimi teknik bir kavram olarak, hak üzerinde doğrudan doğ-ruya etkili hukukî işlemler için kullanılmak gerekir.’:

     

    A. Konusu

    Madde 697 - Taşınmaz lehine irtifak hakkı, bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yükümlü taşınmazın malikini mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmaya veya yararlanan taşınmaz malikinin yükümlü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya mecbur kılar.

    Yapma borçları, irtifaka başlı başına konu olamaz; ona ancak yan edim olarak bağlanabilir.


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    “Genel Bilgiler

    Medenî Kanunumuzun 703-886 ncı maddelerini kapsa-yan bu ikinci kısmında mülkiyet dışındaki çeşitli aynî haklar düzenlenmiş bulunmaktadır. Bunlar mülkiyet hakkı gibi geniş yetki sağlayan aynî haklar olmayıp, sınırlı yetki sağlayan aynî haklar olduğu için bu ikinci kısmın başlığı, İsviçre Medenî Kanununun Almanca metnindeki başlığa uyularak (sınırlı aynî haklar) şeklinde değiştirilmiştir. Böylece bu kısımdaki aynî hakların niteliği daha başından itibaren belirtilmiş olmaktadır.

    Bu ikinci kısım 1) Yükümlenim hakkı ve taşınmaz yü-kümü, 2) Taşınmaz rehni, 3) Taşınır rehni olmak üzere üç büyük bölüme (21., 22., 23.bölümler) ayrılmış ve her bölüm de kendi içinde, ilgili bahislere göre, (ayırım) taksimatına tabi tutul-muştur.

    Yirmibirinci bölümün (irtifak hakkı ve gayrimenkul mü-kellefiyeti) şeklinde olan şimdiki başlığı (yükümlenim hakkı ve taşınmaz yükümü) olarak değiştirilmiştir. (İrtifak hakkı) deyiminin neyi ifade ettiğini yeni kuşaklar anlamamaktadır. Oysa irtifak, çeşitli türleri bulunan bir yükümlenimdir. Bu terimden, bu hakkın niteliği çok açık olarak meydana çıkmaktadır. Böylece bu tasarıda irtifak terimi yerine (yükümlenim) ve (mükellefiyet) terimi yerine de (yüküm) terimi kullanılmış bulunmaktadır.

    21 inci bölümün birinci faslının başlığı, yürürlükteki me-tinden (gayrimenkule müteallik irtifak hakkı) dır. Bu terim yerinde değildir. Çünkü, meselâ bir bağ üzerindeki yararlanım (intifa) hakkı da (gayrimenkule müteallik) olduğu halde, bu bahsin dışında kalır. Çünkü kişi yararına kurulmuş, kişisel bir irtifak hakkıdır. Bu sebeple birinci ayırımın başlığı da (taşınmaz yararına yükümlenim hakkı) olarak değiştirilmiştir. Çünkü bu bahiste düzenlenmiş olan yükümlenim hakkı, herhangi bir kişi yararına bir taşınmaz üzerinde değil, belirli bir taşınmazın maliki yararına başka bir taşınmaz üzerinde kurulması söz konusu olan yükümlenim hakkıdır. Bahis başlıkları, bahsin kapsamını açık olarak belirtmezse bir yasanın berrak olması sağlanamaz ve anlaşılması güçleşir. Bu nedenle başlıklar üzerinde titizlikle durulmuştur. Bu konuyu daha açık olarak belirtmek için başka bir ifadeyle şunu belirtmek gerekir ki, bu ayı-rımda söz konusu olan yüklenim hakkı, hak sahibini ancak taşınmazı dolayısiyle yararlandırmakta ve karşı tarafı da yine taşınmazı dolayısiyle yükümlü duruma sokmaktadır. Öteki yü-kümlenim hakları, meselâ oturma (sükna) hakkı da (gayrimenkule müteallik) olduğu halde, taşınmaz yararına olmayıp sadece kişi yararına bir yükümlenimdir. Keza bir yaralanım (intifa) hakkının konusu, yukarıda işaret edildiği gibi, bir taşınmaz olabildiği halde bu hak kişisel yükümlenim hakkıdır."

    ‘1) Terim ve ifade: Bu maddede, açıklama bakımından önemli ifade değişikliği yapılmış, özellikle taşınmaz yararına, yani topraksal olan yükümlenimlerde, bu yükümlenimden ya-rarlanan taşınmaza (yararlanıcı taşınmaz); ve kendisine yüklenen taşınmaza da (yükümlü taşınmaz) denilmek suretiyle kelimeler teknik terim olarak kanuna yerleştirilmiştir. Ayrıca bu madde, içinde söz konusu olan yükümlenim hakkının topraksal olduğunu belirtecek şekilde ifadeye bağlanmış, öteki terimler yukarıki maddelere uygun duruma getirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:

     

    A. Konusu

    Madde 703 - Bir taşınmaz üzerinde başka bir taşınmaz yararına olarak bir yükümlenim hakkı kurulabilir; bu yüküm, yükümlü taşınmazın malikini, yararlanıcı taşınmazın mali-kinin belirli bir takım eylem ve tasarruflarına katlanmağa veya mülkiyete özgü haklarından belirli bir kısmını kullanmaktan, o malik yararına olarak, sakınmağa zorunlu kılar.

    Birşey yapma yükümü, taşınmaz yararına yükümlenim hakkının başlı başına konusu olmayıp, bu hakka ancak ek olarak bağlanabilir.”