• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 826 - Yürürlükteki kanunun 751 inci maddesini karşılamaktadır.

    Hüküm değişikliği yoktur. Madde İsviçre Medenî Kanununun 779 uncu maddesi göz önünde bulundurularak, 14.11.1990 tarihli ve 3678 sayılı kanunla getirilen değişikliğe uygun olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Konu baş-lığında 3678 sayılı Kanunla getirilen değişikliğe de uygun olarak bugüne kadar benimsenmiş olan ‘üst hakkı’ deyimi kullanılmıştır. Ancak bu hakkın sürekli nitelikte olması için, yürürlükteki metinde aranan ‘en az yirmi yıl’ süre koşulu ‘otuz yıl’a çıkarılmıştır.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘Madde 744 - Madde, yürürlükteki kanunun 751. madde-sini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Madde, kaynak İsviçre Medenî Kanununun 779. maddesine uygun olarak, üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Başlıkta, bugüne kadar benimsenmiş olan “üst hakkı” deyimi kullanılmıştır.’:

     

    “C. Üst hakkı

    I. Konu ve tapu kütüğüne kayıt

    Madde 744 - Malik, üçüncü kişiye arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisini veren bir irtifak hakkı kurabilir.

    Aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu hak, başkasına devre-dilebilir ve mirasçılara geçer.

    Üst hakkı, bağımsız ve devamlı nitelikte ise tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebilir.”


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     

    ‘1) Terim ve ifade: Yürürlükteki metinde bu hakka “in-şaat hakkı” denilmiş ve yukarıda 652 nci maddenin gerekçe- sinde belirtilen sebeplerle orada ve Medenî Kanunun öteki yerlerinde bu hakka (yapı hakkı) denilmiş olduğundan burada da aynı terim muhafaza edilmiştir. Ayrıca ifade sadeleştirilmiş, öteki terimler yukarıki maddelerle uyumlu hale getirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Yukarıda 703 ve 717 nci maddelerin gerekçelerinde belirtilen sebeplerle, burada 751 nci maddeden önce bir ayrım başlığı konularak (karma yükümlenim hakları) denilmiştir; böylece 751 ve 753 üncü maddelerdeki yükümlenim haklarının hem kişisel hem de topraksal yükümlenim şeklinde kurulabileceği göz önünde bulundurulmuştur; (karma) kelimesi bunu ifade eder. Bu üç madde başlı başına bir bahis içinde ve ayrı başlık altında yer aldığı için, bunların kenar başlık harfleri de ona göre sıralanmış bulunmaktadır. 751 nci maddenin metni-ne gelince bu madde ayrı ayrı üç kuralı kapsadığından İsviçre aslında olduğu gibi üç bağımsız fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Bu maddenin ikinci fıkrası üst hakkının kişisellik ve topraksallık niteliğini belirtecek şekilde yeniden kaleme alınmış ve bu fıkraya, yürürlükteki metnin son cümlesi eklenmiştir. Böylece bu fıkrada yapı hakkının, kişisel veya topraksal yükümlenim veya bağımsız ve sürekli hak olarak kurulabileceği açıkça belirtildikten sonra, yürürlükteki metnin son cümlesi uyarınca, bağımsız ve sürekli hak olarak kurulan yapı hakkının tapu kütüğüne taşınmaz olarak tescil edilebileceği gösterilmiştir.

    Yürürlükteki metnin ikinci cümlesinde, tersine sözleşme olmadıkça yapı hakkının başkasına temlik olunabileceği ve mirasçıya intikal edeceği yazılıdır. Topraksal yüklenim olarak ku- rulan yapı hakkı esasen bu yükümlenimin niteliği gereği olarak başkasına geçirilebilir ve miras yoluyla geçer. Bu nedenle bura-da söz konusu olan yapı hakkı, kişisel yükümlenim olarak kurulan yapı hakkı olup, yasaya göre bunun da başkasına geçiri-lebileceği ve miras yoluyla geçebileceği kabul edilmektedir. Ancak taraflar bunun tersini kararlaştırabilirler. İşte bu noktalar öntasarının son fıkrasında açıkça belirtilmiştir.’:

     

    “A. Yapı hakkı

    Madde 751 - Bir taşınmazın maliki onun üzrinde veya altında başka bir kişi tarafından yapı yapılması veya mevcut bir yapının alıkonulması yetkisini o kişiye sağlayan bir yapı hakkı kurabilir.

    Yapı hakkı kişi veya taşınmaz yararına yüklenim veya bağımsız ve sürekli bir hak olarak kurulabilir; eğer bağımsız ve sürekli hak olarak kurulmuşsa, tapu kütüğünde ayrı bir sahifeye, taşınmaz olarak, tescil edilir.

    Kişi yararına yüklenim hakkı olarak kurulan yapı hakkının başkasına geçirilemiyeceği ve miras yoluyla geçmeyeceği konusunda sözleşme yapılabilir.”