• «1998 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «Madde 147- Yürürlükteki Kanunun 114 üncü maddesini karşılamaktadır.

    Madde kenar başlığıyla birlikte Türkçeleştirilerek yeniden kaleme alınmıştır. Yürürlükteki maddenin ikinci fıkrasında dâva hakkı ayırtım gücüne sahip olan ve akıl hastası olmayan eşe de tanınmıştır. Bu düzenleme isabetli olmadığından, ikinci fıkra değiştirilmek suretiyle dâva hakkı sadece ayırtım gücüne sahip değilken ya da akıl hastası iken ayırtım gücünü sonradan kazanan ya da akıl hastalığı iyileşen eşe için tanınmıştır.»



  • «1999 Tasarısı»ndaki Gerekçe

     «... Yürürlükteki maddenin ikinci fıkrasında dâva hakkı, ayırt etme gücüne sonradan sahip olan veya akıl hastalığı iyileşmiş olan eşe de tanınmıştır. Bu düzenleme isabetli olmadığından, ikinci fıkra değiştirilmek suretiyle dâva hakkı sadece ayırt etme gücüne sahip değilken ya da akıl hastası iken ayırt etme gücünü sonradan kazanan ya da akıl hastalığı iyileşen eş için tanınmıştır. Üçüncü fıkrada, evliyken yeniden evlenen bir kimsenin önceki evliliğinin mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermesi ve ikinci evlenmede de diğer eşin iyiniyetli olması hâlinde, artık mutlak butlan sebebi kalmadığından, evlenmenin butlanına karar verilemeyeceği öngörülmüştür. Maddede İsviçre Medenî Kanununun Fransızca metninde yer alan “butlan” sözcüğü kullanılmıştır. Bu sözcük hem mutlak butlan hem de nispî butlan hâllerini ifade etmektedir.»



  • 1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe

    ‘Madde 110- Madde, yürürlükteki Kanunun 114. madde-sini karşılamaktadır.

    Yürürlükteki metin esas alınmakla beraber, üçüncü fıkraya konulan hükümle, akıl hastalığı, evlenmeden sonra bir yıl devam etmiş ise, artık kesin hükümsüzlük dâvası açılamayacağı belirtilmiştir. Bu hâlde boşanma dâvası açma imkânı saklıdır.’:

    «III. Dâva hakkının sınırlanması veya kalkması

    Madde 110- Sona ermiş bir evlenmenin kesin hükümsüzlüğü cumhuriyet savcısı tarafından dâva edilemez; fakat her ilgili, kesin hükümsüzlüğün karara bağlanmasını isteyebilir.

    Ayırım gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının geçmesi durumlarında hükümsüzlük dâvasını yalnız ayırım gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı geçen eş açabilir.

    Evlenme sırasındaki akıl hastalığı evlenmeden sonra bir yıl devam etmiş ise kesin hükümsüzlük dâvası açılamaz.

    Evliyken yine evlenen bir kimsenin bu evliliği için kesin hükümsüzlük kararı verilmeden önce veya başka bir sebep yüzünden önceki evlilik ortadan kalkmışsa ve ikinci evlenmede de öteki eş iyi niyetli ise bu evlenmenin hükümsüzlüğüne karar verilemez.»


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

    ‘1) Terim ve ifade : Terimler öteki maddelere uydurulmuş, ifade sadeleştirilmiştir.

    2) Biçim değişikliği, yoktur.

    3) Hüküm değişikliği, yoktur.’:

    «III. Dâva hakkının sınırlanması veya kalkması.

    Madde 114- Sona ermiş bir evlenmenin temelden bozulması dâvasını Cumhuriyet Savcısı kendiliğinden açamaz; fakat her ilgili, temelden bozukluğun karara bağlanmasını dâva edebilir.

    Sezgin olmamak veya akıl hastalığı durumları sona ermişse, temelden bozukluk dâvası ancak eşlerden birine açılabilir.

    Evli iken yine evlenen bir kimsenin bu evliliği için temelden bozukluk kararı verilmeden önce ölüm veya başka bir sebep yüzünden önceki evlilik ortadan kalkmışsa ve ikinci evlenmede de öteki eş iyi niyetli ise, bu evlenmenin bozulmasına karar verilemez.»