TASARRUFUN İPTALİ DAVASI (İİK. mad. 277 vd.)

A) SGK’nun Prim ve Diğer Alacaklarının Tahsili İçin -6183 Sayılı Kanuna (5510 Sayılı SGK’nun 101. Maddesine) Göre- Borçlu İşveren ve Üst Düzey Yönetici ve Yetkilileri Hakkında Yapılan Takiplerden Sonuç Alınamaması Üzerine, İlgililer Hakkında Açılacak Tasarrufun İptali Davasına Asliye Hukuk Mahkemesinde Bakılabilir mi?

B) “Borçlu” ve “Borçlu ile İşlemde Bulunmuş Olan Üçüncü Kişi” Hakkında Tapuda Yapılmış Olan Resmi Satış İşleminde Gösterilmiş Olan Değer ile Taşınmazların “Hangi Tarihteki Gerçek Değerleri” Arasında “Hangi Durumlarda” ‘Fahiş Bir Fark’ (Pek Aşağı Bir Değer) Bulunduğu Kabul Edilerek (İİK. mad. 278/2), Yapılmış Olan Tasarrufun (Satış İşleminin) İptaline Karar Verilebilir?

C) Alım Gücü Olan Üçüncü Kişinin, Borçluya Ait 3-4 Taşınmazı Satın Alması ve Keza Borçlunun Mesken Nitelikli Bir Taşınmazının Tamamının Değil de Kendisi veya Bir Yakını Hissedar Olmadığı Halde, Taşınmazdaki Muayyen Bir Hissenin Üçüncü Bir Kişi Tarafından Satın Alınması Hayatın Olağan Akışına Aykırı Bir Davranış Sayılır mı?


A) 6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı açılacak olan iptâl davalarının görev yönünden nerede açılması gerekeceği, Yasanın 24. maddesinde[1] «umumî ...