Tasarrufun İptali Davası (İİK.m.277 vd.)

Üzerinde, değerinin çok üstünde –dava dışı- bir banka (İ) lehine ipotek bulunan borçlunun (B) taşınmazı, takip alacaklısına (A) zarar vermek amacıyla kötü niyetli bir ‘üçüncü kişi’ (Ü) tarafından satın alındıktan sonra, yine takip alacaklısına zarar vermek amacıyla kötü niyetli bir ‘dördüncü kişi’ye (D) satılır ,taşınmaz bu kişinin elinde iken, dava dışı ipotekli alacaklı (banka) (İ) tarafından yapılan ‘ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip’ sonucunda icra dairesince satılır ve satış bedeli ipotekli alacaklının alacağını karşılamadığı için ‘dördüncü kişi’ye (D) hiç para ödenmezse, takip borçlusundaki (B) ‘kredi sözleşmesi’nden doğan alacağını alamamış olan takip alacaklısı (A) , hem borçlu (B) ve hem de borçlunun taşınmazını kötü niyetle satın almış olan ‘üçüncü kişi’ (U) ve ‘dördüncü kişi’ (D) hakkında tasarrufun iptali davası açar ve davayı yerinde bulan mahkemece ‘davalı- dördüncü kişi’ (D) hakkında “davanın konusuz kalması sebebiyle bir karar verilmesine yer olmadığına ….”  şeklinde karar veren mahkemenin, ayrıca ‘davalı – üçüncü kişi’ (Ü) hakkında;

“Davacı alacaklının alacak ve ferilerini geçmemek üzere (taşınmazın devir tarihindeki değeri olan) 476.750,38 TL nin (üçüncü kişi) A.. G.. mirasçılarından hisseleri oranında tahsili ile davacıya (A) ödenmesine” şeklinde karar vermesi isabetli midir?


I-Tasarrufun iptali davasında, davalı-üçüncü kişi, borçludan satın aldığı taşınırı/taşınmazı elinden çıkarsa -yani; dördüncü bir kişiye devrederse- mahkemece davacıya (vekiline) & ...