Hâkimin, paydaşlık ilişkisinin devamında fayda ve zorunluluk olan hallerde, paydaşların sicilden kaynaklanan haklarını ihlal etmeksizin, diğer paydaşların hakları ile bağdaştığı ölçüde, somut olayın özelliğini, taşınmazın konumunu, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetlerini, tarafların ihtiyaç ve gereklerini gözetmek suretiyle paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibariyle paydaşlar arasında ne şekilde bölünebileceğini saptayıp buna göre karar vermek durumunda olduğu- Davalı taraf cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış, dava konusu taşınmazda fiili taksimin olduğunu ve davacının kullanımına engel olmadığını belirtmiş olup mahkemece davalı tarafın tüm tanıkları dinlenmeden, taraf delilleri toplanmadan, davalının savunması üzerinde durulmadan eksik araştırma ile karar verilmesinin doğru görülmediği-
Davaya konu taşınmazların iştirak halindeki mülkiyete konu olması karşısında, davalı tarafça davacı hakkında açılan «paydaşlıktan çıkarılma» davasının eldeki davanın sonucunu etkilemeyeceği ve bekletici sorun olarak ele alınmasının mümkün olmadığı–
Oldukça eski ve yıpranmış halde olduğu bilirkişiler tarafından saptanan ve sonradan mülkiyeti davacı tarafından satın alınan taşınmazın, intifa hakkı sahibi davalı tarafından bilerek ve kasten tahrip edildiği idda ve isbat edilemediği- Kapının arkadan sürgülü olması nedeniyle, davacının binanın içine istediği zaman giremeyişi, davalının yükümlülüğünü ağır surette ihlâl ettiğini ve müşterek mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getirdiğini göstermeyeceği- Aksi halde Medeni Yasanın yararlanma hakkını tanıdığı intifa hakkı sahibini tek yanlı iddia ve itham üzerine bu haktan mahrum bırakmak yasanın değişiklik getiren maddelerinin asıl amacına ters düşeceği gibi, 85 yaşındaki davalı kadının hayatının son günlerini geçirdiği konutundan, başka bir yer almasına olanak sağlamayacak düşük bir bedel karşılığı yararlandırmamakta objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı- Medenî Yasanın 626/a bendinde belirlenen yükümlülük nazara alınmadan ve davalıya ödenmesi gerekecek tazminat miktarı hükümden önce uygun bir süre içinde depo ettirilmeden hüküm tesisi hatalı olduğu gibi, davanın mahiyetinin sonucu itibariyle ortaklığın giderilmesi niteliğinde olduğu düşünülmeden, maktû ücreti vekâlet yerine nisbî ücreti vekâlet takdiri ve ortaklığın giderilmesi davalarında alınması gereken harç yerine binde otuz harç alınması da doğru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği- 
  • kayıt gösteriliyor