Kısıtlı adayı hükümlünün yerleşim yeri değişikliğiyle ilgili olarak vesayet makamının izni bulunmadığından anlaşıldığına göre uyuşmazlığın kısıtlı adayının vesayet altında mahkemede çözümlenmesi gerektiği-
Özel Dairece bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilen muvazaa tespitine itiraz davasında nihai olarak, ilişkinin muvazaalı olduğu tespit edildiğinden davanın reddine, davacı Belediye Başkanlığı ile Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının tespiti nedeniyle davanın kabulüne dair verilen kararın onandığı anlaşıldığından ve aynı dosya üzerinden maddi hata başvurusu ileri sürülen hususların hukuki takdire ilişkin olduğu nedeniyle reddedildiğinden, kararın kesinleştiği ve bu durum itibariyle, İş Mahkemesinde görülen muvazaa tespitine itiraz dosyasının işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin davada bekletici mesele yapılmasına ihtiyaç kalmadığı-
Hukuki sebepler kısmında BK.'nun 18. (TBK.'nun 19.) maddesini gösterilmesi davanın muvazaaya dayalı iptal davası olduğu şeklinde yorumlanması için yeterli midir? Davanın, dava dilekçesinde yazılı hukuki nitelendirmeye bakılmaksızın İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğu mu kabul edilmelidir?
Boşanma davasında talep edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası boşanmanın fer'i (eki) niteliğinde olup, ayrıca harç ve vekalet ücretine tabi olmadığından ve her iki boşanma davaları dolayısıyla 23.01.2014 tarihli kararla davacı-karşı davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edildiği de dikkate alınmadığından davacı-karşı davalı kadın yararına yeniden vekalet ücreti tayininin isabetsiz olduğu- Dairenin, bozma ilamından sonra taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ayrıntılı dökümünü yapmadan, doğrudan yargılama giderine ilişkin miktar belirtilerek karar vermesinin bozmayı gerektirdiği-
Vasilik süresinin uzatılması istemine ilişkin açılan davada,  ... 1. Sulh Hukuk Mahkmesince 28/09/2006 tarihinde ...'ın kısıtlanarak babası ...'ın velaleyeti altına alındığı, babasının ölümünden sonra ise 28/05/2009 tarihli ek karar ile kısıtlıya kardeşi ...'ın vasi olarak atanmasına karar verildiği, değişik tarihlerde vasilik kararının uzatıldığı ve 10/05/2016 tarihinde vasiliğin uzatılması talebi üzerine sulh hukuk mahkmesince görevsizlik kararı verildiği anlaşıldığından, sulh hukuk mahkemesi görevli olduğu- 
Asker kişinin askerlik görevini yerine getirdiği sırada askeri mahal sayılan yerde zararın meydana geldiği iddia edildiğinden, tazminat istemine ilişkin dava konusu olan uyuşmazlığın çözüm yerinin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi olması gerektiği-
Yargılama aşamasında, Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile HMK'nın 3. maddesi iptal edilmiş olup, iptal kararı sonrasında görev hususu re'sen göz önünde tutularak mahkemece yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerinde ise de; dava tarihinde görevli yargı yerinde açılan davada, davalıların avukatlık ücreti ile sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Her ne kadar uygulamada iş mahkemesinde karşı temyiz yolu ile temyiz hakkı tanınmamakta ise de gerek İş Hukuku mevzuatında gerekse de HMK’nun temyize ait hükümlerinde bunu engelleyen bir hüküm bulunmadığından, davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, davacı vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat dikkate alınarak tebliğ edilmesi ve yasal süre beklenildikten sonra Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmesi gerektiği-
Dava, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkin bulunduğuna göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
İdarenin hizmet kusuru nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemi- Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerin görevi konusunda kazanılmış hak olmayacağı-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor