Taraflar arasındaki satış ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin davada, ıslah edilmeyen dava değeri üzerinden vekâlet ücretinin hesaplanması gerektiği- Dava değerinin belirli olmasına rağmen nasıl hesaplandığı anlaşılamayan vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Zamanaşımına uğramış çekler nedeniyle temel ilişkiye dayalı olarak takip yoluna gidilip gidilemeyeceği, tanık dinlenmesinin mümkün olup olmadığı ve ispat yükünün hangi tarafta olduğuna ilişkin uyuşmazlıkta mahkemece, ispat yükü üzerinde bulunan davalı tarafın teslim olgusunu senetle ispat kuralı gereğince yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, ancak ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda ifade edildiği üzere, senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebileceği- Delil başlangıcının, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge olduğu- Bu durumda, ispat yükü davalı tarafta olmakla birlikte, çeklerin delil başlangıcı mahiyetinde oldukları ve davalının malları teslim ettiğini tanık dahil her türlü delil ile ispat edebileceği, davalının tanıklarının dinlenmemesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetinde olacağı gözetildiğinde mahkemece hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Uyuşmazlık, ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir...
Dava, çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir...
Dava, ticari satım sözleşmesinde eksik teslim iddiasına dayalı bakiye avans bedelinin istirdatı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Aracın gümrük idaresine beyan edilen kıymetinin aynı model ve marka araçlarla emsal kıymetlerle uyumlu bulunduğu ve emsal araç ithalatına ilişkin kıymetlerden daha yüksek kıymet beyan edildiği, böylece düşük kıymetle ithalat yapılmadığı anlaşıldığından, 5607 sayılı yasanın Geçici 11. maddesi kapsamında ÖTV tutarının %25’ine tekamül eden tutarın araç maliki tarafından gümrük idaresine yatırıldığı ve bu araç bakımından Gümrük İdaresine eksik vergi ödemesi de bulunulmadığı anlaşıldığından, sahibine iade edilmiş bulunan dava konusu araç bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği-
TBK 207/2. maddesindeki “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” hükmünden çıkan karine uyarınca aynı anda ifa gereği ödemenin peşin olduğunun kabulü gerekeceği, anılan hüküm karşısında öncelikle veresiye satışı ispatlama yükünün davacıda olduğu, bu nedenle araç satım belgeleri ile noter senetleri dosyaya kazandırılıp tüm dosya değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki protokol çerçevesinde davacı tarafın satış bedelini ödediği yönündeki iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebileceği, bu hususta tanık dinlenemeyeceği,  davacının kendi edimini yerine getirmediğinden satışa konu araç plakasının devrini ve cezai şartı talep edemeyeceği-
Servis plakasının satışını düzenleyen protokolün yazımından ifanın ilerleyen zaman dilimi içerisinde yapılmasına tarafların muvafakat ettiği anlaşıldığından, sözleşmenin "peşin satış" şeklinde kurulduğundan söz edilemeyeceği- Sözleşmede bedelin ödendiği konusunda açık hüküm bulunmadığından, "sözleşmede belirlenen satış bedelinin ödendiğini, buna rağmen plakanın devredilmediğini" ileri süren davacının bedelin sözleşme anında ödendiğini -alacak miktarı gözetildiğinde- ancak kesin delillerle ispatlayabileceği- Davacının TBK’nın 207/2. maddesinden doğan karineden istifade edeceğinin kabul edilemeyeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor