TTK mad. 1104/3 hükmüne göre; yabancı bayraklı gemilerde geminin malikine veya kiracısına açılacak her türlü dava veya takip onlar hakkında geçerli olmak üzere kaptana yöneltilmesi mümkün olduğundan, bu hüküm uyarınca takipte donatanı temsilen kaptanın borçlu kısımda gösterildiği, donatanı temsilen tebligatı alma yetkisi bulunan gemi kaptanına yapılan tebligat Tebligat Kanunu'nun 13. maddesine göre yapılmış olduğundan, borçlunun karar düzeltme talebinin kabulü gerekmez mi?-
Kanuni rehin hakkı sağlayan “gemi alacağı”nın olması için TTK.nun 1320. maddesinde belirtilen alacak kalemlerinin, “geminin malikine, kiracısına, yöneticisine veya işletenine karşı doğması” gerekmekte olup, takipte asıl borçlu olarak gösterilen acentenin bu sıfatlardan hangisini haiz olduğunun varsa belgeleriyle birlikte gösterilmesi gerektiği- Gemi alacağının kaynağı olduğu iddia edilen liman hizmetleri, TTK.nun 105/1. maddesi uyarınca, TTK'nun 1320. maddesinde belirtilen kişi (ya da kişiler) ile acente arasında yapılan sözleşmeden kaynaklı ise, bu kişiye (yada kişilere) izafeten acente aleyhine takibe girişildiğinin belirtilmesi gerektiği- Acentenin TTK'nun 1320. maddesinde belirtilen sıfatlardan birini haiz olduğu (varsa belgeleriyle birlikte) gösterilmediği gibi, liman hizmetlerinin sağlanmasının, TTK'nun 1320. maddesinde belirtilen kişilerle yaptığı acentelik sözleşmesinin gereği olduğundan bahisle, acentenin doğrudan taraf olarak gösterilmesinin de mümkün olmadığı-  “Kanuni rehin hakkı” kapsamında kaldığından bahisle yapılan “rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte”, asıl borçlu ile rehin konusu edilen şeyin malikinin 3. kişi olması halinde, zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle rehnedilen şeyin malikinin, takipte, birlikte ve doğru olarak gösterilmesi gerektiği- Mahkemece, kanuni rehin hakkı olduğu iddiasıyla başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, asıl borçlunun, TTK'nun 1320. maddesinde belirtilen sıfatlardan hangisini haiz olduğuna dair ibarenin yer almaması, dolayısıyla kanuni rehin hakkının asıl borçlusu olup olmadığının saptanamaması yanında, geminin maliki ya da ona izafe edilerek kişi ya da kişilere karşı takip başlatılmayarak, zorunlu takip arkadaşlığı ilkesine aykırı hareket edilmesi nedeniyle re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Gemi alacağı hakkına dayalı olarak gemi adamı sıfatı da olan alacaklıların gemi donatanı işletenine izafeten temzilen gemi kaptanını borçlu taraf göstererek taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde bulundukları, örnek ödeme emrinin gemi kaptanına gemi limanda iken gemi içinde elden tebliğ edildiği, tebligatı alan gemi kaptanının sürelerden feragat edip borcu ve takibi kabul ettiği takibin bu şekilde kesinleşmesi üzerine geminin seferden men edilmesi için Liman Başkanlığı'na müzekkere yazılarak seferden men edildiği, gemi donatanının icra mahkemesine verdiği dilekçede gemi kaptanının aynı zamanda kendilerinden alacaklı olup alacaklarını takip alacaklılarına temlik ettiği, alacaklı borçlu sıfatının birleştiğini gemi kaptanının geminin menfaatlerini korumakla yükümlü olup, şirketi borç altına sokmasının TMK. mad. 2 ile bağdaşmadığı, takibi daha sonra öğrendikleri, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi, donatanın icra dairesine yaptığı itiraz dilekçesinin geçerli kabul edilmesi gerektiğinin talep edildiği bilinerek davanın kabulü gerektiği-
  • kayıt gösteriliyor