Davacının davasına dayanak olan 4721 sayılı TMK'nın 713/2. fıkrasındaki "ölmüş" sözcüğünün Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 tarihli ve 2009/58 E., 2011/52 K sayılı sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi ve bu karar yayımlanana kadar hükmün yürürlüğünün durdurulması karşısında, anılan hükmün somut olayda uygulama yerinin bulunup bulunmadığı ve davacı yararına oluşan kazanılmış haktan bahsedilip bahsedilemeyeceği, burada varılacak sonuca göre davacı lehine TMK'nın 713/2 maddesinde yer alan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği-
Bir kimsenin kendisi adına dava açıp, takip etmek üzere, temsil yetkisi verdiği kişi, Av.K.nun 35/l. maddesinde belirtilen avukat veya dava vekili değilse, müvekkili adına aç­tığı davaya sonradan müvekkilinin icazet vermesi veya yetkili kıldığı avukatının açılmış olan davayı takip etmesinin, usulsüz açılan da­vayı usulüne uygun açılmış bir dava haline getirmeyeceği-
Davalıların kendi aralarındaki kira sözleşmesine dayanarak, davacının maliki olduğu taşınmazda bulunan caminin üzerine, onun bilgi ve onayı da olmadan cep telefonu baz istasyonu ve tesisi kurdukları belirlenmiş olup; bunun mülkiyet hakkına haksız el atma niteliğinde olduğu açık olup; davalıların kendi aralarında yaptıkları kira sözleşmesine dayanarak, bu sözleşmeye taraf olmayan ve rıza da göstermeyen tapu kayıt malikinin, üstün hakkını bertaraf edecek nitelikte bir haklarının varlığını ileri sürmeleri ve bunun hukuken kabul görmesi de olanaklı olmadığından doğrudan mülkiyet hakkını ilgilendiren böyle bir el atmanın önlenmesine yönelik dava hakkının, mülkiyet hakkı sahibi davacıya ait olduğu ve aktif dava ehliyetinin bulunduğu-
Taşınmazın tapudaki malikinin taşınmaza hukuken zilyet sayıldığı-
MK. 992’ye göre, taşınmaz malı fiilî iktidarı içinde bulunduran kimsenin tecavüzün men’ini istemeye hak ve yetkisi bulunduğu-
Kiracının, fiili tasarruf ve iktidarında olan taşınmaza yönelik tecavüzün önlenmesini dava edebileceği-
  • kayıt gösteriliyor