Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ve prim alacaklarının ispatı, hesaplanması ve ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır...
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükünün işverene ait olduğu- İşverenin yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamasının gerektiği- İspat yükü üzerinde olan işverenin, işçiye yemin teklif edebileceği- Sözleşmenin feshi hâlinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretin işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkının izin alacağına dönüştüğü, zamanaşımının da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlayacağı-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeTaraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücreti, fazla çalışma ücretinin ispatı ve hesaplanma yöntemi, yıllık izin ücreti, zamanaşımı ve faiz başlangıcı noktalarında toplanmaktadır...
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, fazla çalışma alacağı yönünden talebin aşılıp aşılmadığı, yıllık ücretli izin, ücret, ulusal bayram ve genel tatil alacakları ile kıdem tazminatı alacağı olup olmadığı, vekalet ücreti hesabının doğru olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır...
9. HD. 16.06.2022 T. E: 5887 , K: 8005
9. HD. 14.10.2021 T. E: 7911, K: 14361-
Yıllık izin ücretinin tabi olduğu zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu- Kısmi olarak açılan davada, ıslah tarihi itibariyle, fesih tarihinin üzerinden beş yıldan fazla bir sürenin geçtiği, yıllık izin ücretinin tabi olduğu beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu görüldüğünden, ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı savunmasına değer verilmeden sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
9. HD. 02.06.2021 T. E: 5588, K: 9812-
Yıllık izin ücreti alacağının feshe bağlı alacaklardan olduğu, ancak iş sözleşmesinin feshi hâlinde yıllık izin hakkının ücrete dönüştüğü ve fesih şartının gerçekleşmesi ile birlikte kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretin, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenebileceği-  6111 s. K.  mad. 166/5 uyarınca, ihtiyaç fazlası olduğu belirlenerek devri yapılan işçilerin, yeni görev yerlerine bu hususun kendilerine tebliğinden itibaren beş iş günü içinde başlamalarının zorunlu olduğu, bu süre içinde işe başlamayan işçilerin iş sözleşmelerinin sona erdirileceğine dair hükümden belirtilen süre içinde işe başlayan işçiler yönünden iş sözleşmesi sona erdirilmeksizin iş sözleşmelerinin devredildiği sonucuna ulaşıldığı- Davacının, beş iş günü içerisinde yeni görev yerinde çalışmaya başlaması ile aranılan fesih şartı da gerçekleşmemiş olduğu- Davacının iş sözleşmesinin dava dışı idareye devredilmesi neticesinde iş sözleşmesinin hâlen devam ettiği anlaşıldığından, İş K. mad. 59 uyarınca, iş sözleşmesinin feshi ile talep edilebilecek yıllık izin ücretine hak kazanamayacağı-  6111 s. K.  mad. 166/6 ile devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan Kurum’un sorumlu tutulamayacağından bahsedilmiş ise de; iş sözleşmesi sona ermeyen davacının yıllık izin ücreti alacağı henüz doğmadığı, dolayısıyla dava konusu yıllık izin ücreti alacağının devir tarihinde doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken bir borç olmadığı anlaşıldığından bahsi geçen hükmün, eldeki davaya uygulanmasının mümkün olmadığı-
 İşçinin önceki döneminin kıdem tazminatı ödenerek tasfiye edilmiş olmasının, izin ücreti alacağının tespiti yönünden hizmet dönemlerinin birleştirilmesine engel olmayacağı- M.lik işçilik dönemlerindeki çalışma sürelerinin izin ücreti alacağı tespitinde dikkate alınamayacağı- M.lik işçi çalıştırılmasının gerçekten mevsime bağlı olarak gerçekleştirilmesinin gerektiği; aksi takdirde işçinin aralıklı olarak çalıştırıldığının kabul edilebileceği- Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş akdinin sona ermesinin gerektiği- İş akdinin sona erme şeklinin haklı nedene dayanıp dayanmadığının bir öneminin olmadığı-