Genel iflas yoluyla takibe vaki itirazın kaldırılması ve borçluların iflası istemine ilişkin davada, davacının davasını dayandırdığı 20.05.2015 ve 03.06.2014 tarihli taahhütnamelerde 3. kişi ediminin taahhüt edildiği ancak bu edimin açılan davaların kazanılarak tahsil edilmesi şartına bağlandığı, iflas masasının 04.02.2019 tarihinde aldığı kararın haksız azil niteliğinde olduğunun kabulünde isabet bulunduğu, ancak bu taahhütnameler uyarınca dava dışı ... A.Ş.’nin haksız azilden kaynaklanan borcunun doğrudan üstlenilmediği, davacının iflas masası tarafından açılan davaların kazanılmasına müteakip eldeki talebin ileri sürülebilmesinin mümkün olduğu henüz bu şart gerçekleşmediğinden davanın reddinde isabetsizlik bulunmadığı-
"Avukatlık ücretinin ... liralık kısmının davanın karara bağlandığı zaman ödeneceği," konusunda avukatlık ücret sözleşmesine konacak kaydın geçerli olacağı- Dava, taraflar arasındaki vekâlet ücret sözleşmesi gereğince, bakiye ücret alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, yargılama devam ederken süresi dolan vekâletnamenin yenilenmemesinin davacı vekili yönünden haksız azîl sayılıp sayılmayacağı, vekâletnamenin süresinin dolmasından sonra Danıştay tarafından verilen bozma kararının, sözleşmenin 3. maddesinin son cümlesindeki şartın gerçekleştiğini kabule yeterli olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının, davalı ile aralarında akdedilen avukatlık ücret sözleşmesine göre öngörülen 60.000USD vekâlet ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu olayda davacının, sözleşmenin imzası anında peşin olarak ödenen 40.000USD yanında, kararın lehe veya aleyhe olduğuna bakılmaksızın, davanın karara bağlanması hâlinde ödenmesi kararlaştırılan 20.000USD ücrete hak kazandığının ancak bunun dışında başarı şartı için öngörülen 60.000USD ücrete ise hak kazanmadığının kabulü gerekir.
Taşınmazda henüz kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmadığından bu aşamada ifasının istenemeyeceği- Davalıların kötüniyetleriyle şartın tahakkukuna sebebiyet verip vermediklerinin araştırılması, taşınmazda kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmasının mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği- Belediye Başkanlığından gelen cevabı yazıda dava konusu binanın gerekli onaylar alındığı takdirde ruhsata bağlanabileceği, bilirkişi raporlarında ise binanın tadilat projesi düzenlenip onaylandığı takdirde kat irtifakının kurulabileceği belirtildiğinden, davacıya gerekli işlemleri yapması için yetki ve uygun bir süre verilmesi, bütün bunların sonucuna göre istemin hükme bağlanması gerektiği-
Davalının, verilen yetki ve vekalete rağmen belediye payını alamadığı, sözleşmedeki erteleyici şart gerçekleşmediğinden BK'nın 149. maddesi uyarınca ifa olanağının kalmadığı gerekçesiyle davanın kabülü ile, 31.07.2009 tarihli sözleşmenin, geçmişe etkili feshine karar verilmesi gerekeceği-