Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin "işin eksiksiz teslim edildiği"ne ilişkin olmasının, bölge adliye mahkemesince "sözleşmeden doğan edimin ayıplı ifa edildiği ve hükmedilen cezai şart alacağı"na ilişkin olarak açık istinaf bulunmadığından bahisle esastan reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı- Yüklenicinin istinaf dilekçesinde işin tamamını eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini ifade etmiş olduğundan cezai şartı da istinaf ettiğinin kabulü gerekeceği-
Davacının adına kayıtlı taşınmazı 19.04.2010 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği dava dışı firmaya devrettiği, yüklenicinin taşınmazı devralmasına rağmen edimini yerine getirmediği, bunun üzerine davacının tapu iptali ve tescil davası açtığını, davanın kabulüne karar verildiği ve ilgili taşınmazın 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerinin davacı adına tescil edildiği, taşınmaz dava dışı şirket adına kayıtlı iken şirketin davalılardan aldığı krediler karşılığında taşınmaza ipotek tesis ettirdiği, aynı zamanda pek çok kişiye karşı da edinimini yerine getirmediği için hakkında birçok icra takibi olduğu, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerine de birden fazla haciz konulduğu belirterek davacı üzerine kayıtlı olan taşınmaz üzerinde davalılar lehine yer alan ipotek ve her türlü haciz ile takyidatın kaldırılması talebinin kabulüne-
Ayıp nedeniyle indirim gereken miktar için kesilen reklamasyon faturası 6102 sayılı TTK'nın 21.maddesi anlamında fatura olmadığından, aynı maddenin 2.bendi uyarınca 8 gün içinde itiraz edilmemesinin, içeriğinin kabul edilmiş sayılması neticesini doğurmayacağı, öte yandan ayıptan doğan hakların kullanılması için iş sahibinin eserin ayıplı olduğunu ispatlamak zorunda olduğu-
Davalı iş sahibi eser sözleşmesinin fesih ihtarında sebep gösterdiği ve fesihte kusurlu olduğundan, davacı yüklenicinin kar kaybı da istemekte haklı olduğu, bunun miktarının ise sözleşme ve fesih tarihinde yürürlükte olduğu
  • kayıt gösteriliyor