8. HD. 04.06.2018 T. E: 2017/7866, K: 13654-
Davacının gerek evlenmeden önceki soyadı gerekse evlendikten sonraki soyadı aynı olup TMK. mad. 187 uyarınca, davacının taşıması gereken soyadının bu olduğu gözönünde bulundurularak davanın kabulü ile davacının soyadının değiştirilmesine karar verilmesine gerektiği-
Kızlık soyadını kullanmak istemenin bir insan hakkı olduğu ve bu hakkın cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit biçimde uygulanması gerektiği gözetilerek, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadını kullanmasına izin verilmesi gerektiği-
Evlilik birliği içinde sadece kızlık soy ismini kullanmayı istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç olmadığı, bu hak AİHS. 8 ile Anayasanın 17. maddeleri kapsamında bir insan hakkı olduğu ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanması gerektiği, aksi durumun AİHS’nin 14. maddesine aykırılık teşkil edeceği- Anayasa Mahkemesi önüne iptal istemi ile götürülen ancak iptal edilmeyen TMK.'nın 187. maddesinin yürürlükte olduğu dikkate alındığında, yürürlükte olan bir maddenin Anayasa’nın 17, AİHS’nin 8 ve 14. maddeleri karşısında uygulanmasının gerekip gerekmediği tartışma konusu olmuş, yapılan görüşme sonunda temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir antlaşma ile bir kanun hükmünün çatışması halinde, uluslararası antlaşma hükmünün öncelikle uygulanması gerekeceği sonucuna varıldığı- Hukuk Genel Kurulunca, kızlık soy isminin kullanılmasının aile birliğinin sağlanmasında olumsuz etkisi olacağı savunmasına karşı, aile birliğinin sağlanmasında ortak bir soyadın kullanılmasının etkisinin bulunmadığı kabul edilmiş, ortak soyadın bu konuya geleneksel yaklaşım dışında bir katkısının bulunmadığı, ortak bir aile ismi ile aile birliğinin yansıtılmaması halinde, evli çiftlerin ve/veya üçüncü tarafların somut ya da önemli bir sorun ile karşılaşmayacağı, nüfus hizmetlerinin yürütülmesinde çıkabilecek bir takım aksaklıların da teknik düzenlemeler ile aşılabileceği, ayrıca Hukuk Genel Kurulunca, evli kadınların aile birliği adına kocalarının soyadını taşımak zorunda bırakılmalarının -önüne kendi kızlık soyadlarını ekleyebilseler de- nesnel ve makul bir nedeni olmadığının kabul edildiği-
Başvurucu, evli kadının evlilik öncesi soyadını tek başına kullanmasına engel olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesine istinaden yapılan uygulama neticesinde, cinsel olarak ayrımcılığa maruz tutularak özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmemesi nedeniyle, Anayasa'nm 10., 20. ve 41. maddelerinde tanımlanan haklarının ihlal edildiği yönündeki başvurusunun kabul edilebilir olduğu ve Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğinin kabulü gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesine dayanan evliliğin genel hükümleri arasında yer alan evlenen kadının soyadının düzenlenmesi istemine yönelik davanın, aile mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerekeceği-
Soyadının değiştirilmesi talebine ilişkin davada, kocası ölen kadının, yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalıp kocasının soyadını taşımaya devam edeceği, kadının kocasından aldığı soyadının ancak yeniden evlenmekle veya kendi isteğiyle babası kütüğüne dönmekle değişebileceğinden, davacının evlenmekle aldığı soyadını değiştirmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Anayasa Mahkemesi'nin, evli kadının evlilik öncesi soyadını tek başına kullanabilmesine imkan veren iptal kararı-
Evli kadının soyadının, kocasına bağlı olarak değişebileceği, kocasının soyadında bir değişiklik olmadıkça evlenen kadının, aile birliğinin ve bütünlüğünün devamına ilişkin olarak, kocasının soyadını taşımak zorunda olduğu-
Evli kadının soyadı, kocasına bağlı olarak değişebilecek olup, kocasının soyadında bir değişiklik olmadıkça evlenen kadın kocasının soyadını taşımak zorunda olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor