Davalıların kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesinde hiçbir menfaatleri olmadığı, ticari gaye gütmedikleri, sadece dostane ilişkilerle kredi kartına yönelik teminatta bulundukları, iradelerinin kefalet kapsamında olduğu, sorumluluğun garantörlük olarak değerlendirilmesinin kanunun amaç ve ruhuna aykırı bulunduğu, davalıların henüz haklarında icra takibi başlamadan önce kefalet limitleri olan 80,00TL'yi ödedikleri göz önüne alındığında aradaki ilişkinin kefalet ilişkisi olup davanın reddi gerekeceği-
Taraflar arasında görülen davada Ereğli (Konya) Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/12/2010 tarih ve 2009/906-2010/1383 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ...