Dava konusu parselin kadastro çalışmaları esnasında tapuda kaydına rastlanmayan bu gayrimenkulün tapusuz olarak .....’in ceddinden intikalen ve taksimen 30-40 senedir nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda iken 1938 yılında ölmüş olduğu vereseleri tarafından veraset belgesi ibraz edilmediği ve halen .... mirasçıları zilyetliğinde olduğu belirtilmekle ölü ... adına 22.05.1970 de tespit yapılmış olup askı ilan sonrası 21.10.1970 tarihinde kadastro tespiti kesinleşmiş olup, davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça bu yerin ....’den satın alındığını belirtmiş olduğundan ve dava konusu parsele ait kadastro tutanağındaki bilgiler ile davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanlar ve dosya kapsamına göre, tapu malikinin ismi belli, tanınan ve bilinen kişi olduğunun kabulü gerektiği, mahkemece, dayanılan hukuki sebebe göre (TMK. mad. 713/2 “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin) davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Hazine (Kayyım) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacılar ...