İİK. mad. 340 uyarınca ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı cezalandırabilmek için öncelikle ihlalde bulunanın borçlu olmasının gerektiği, haciz sırasında icra kefili sanığın söz alarak “ ...hesaba itirazım yoktur, beyan ettiğim ... tarih itibariyle toplam ... TL. borcun tamamına kefil olmayı kabul ediyorum, ödeme emrini aldım, ayrıca tebligat yapılmasına gerek yoktur, tüm yasal sürelerden feragat ediyorum, borcu ödeme emrin tüm ferileriyle ve şartlarıyla kabul ediyorum, takibin kesinleşmesine de muvafakat ediyorum...” şeklinde beyanda bulunduktan sonra ödeme taahhüdünde bulunması nedeniyle, icra kefili sanık hakkındaki icra takibinin kesinleştiği ve sanığın borçlu sıfatını kazandığının kabul edilmesi gerekeceği- İİK. mad. 340. uyarınca taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, alınan taahhütnamede toplam faiz belirtilmişse de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı-

Ödeme şartını ihlâl suçundan sanık A.. E..'in, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 ayı geçmemek üzere tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Uzunköprü İcra Ceza Mahkemesinin 15/02/2013 tarihli ve 2012/396 esas, 2013/69 kar ...