Yargıtayın yerleşik kararlarına göre, yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekeceği, "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiş olduğu, bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınması gerekeceği, ayrıca sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücününü üzerinde bir yükümlülüğü protokolle üstlenen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması ya da azaltılması yönünden talepte bulunması da iyi niyet, doğruluk dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı,çünkü kendi kusuru (basiretsizliği vb.) ile mali imkanlarını zorlayan tarafın MK.nun 2.maddesinden yararlanmasnın söz konusu olamayacağı-
Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşı ...