Dava, 1954 yılında yörede yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılmış iken 2012 yılında 733 parsel olarak Hazine adına ihdasen tescil edilen ve bilahare toplulaştırma çalışmaları sonucu 187 ada 7 parsel numarasını alan çekişmeli taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil isteminden ibarettir.. Mahkemenin bozmadan önceki kararında, kabulüne karar verilen temyize konu taşınmaz bölümünün tarihli raporda (J) harfi ile 13.462,00 metrekare olarak gösterildiği ve bu bölüme yönelik davacı tarafından temyiz yoluna gidilmediği, bozma kararından sonra hükme esas alınan 28/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise bu taşınmaz bölümünün (J) harfi ile ve 17.054,65 metrekare olarak gösterildiği ve davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Önceki hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmediğinden davalı Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu ve ilk krokiye konu edilip (J) harfi ile gösterilen yer ile ikinci krokide (J) harfi ile gösterilen yer aynı taşınmaz olduğuna göre usuli kazanılmış hak kurallarına riayet edilmek suretiyle ilk krokide belirlenen yer kadar bölümün davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken fazla miktarda tescile karar verilmesi hatalıdır.

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istekli davada bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili ve daval ...