Davanın, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu, üzerinde 16 adet daire bulunan bir taşınmazı edinen kimsenin 5-5,5 yıl gibi uzun bir müddet taşınmaza vaziyet etmemesinin ve kiraların eski malik tarafından alınıyor olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu durumun, son malik davalının taşınmaza emanetçi konumuyla malik olduğu izlenimi uyandırdığı, ayrıca taşınmazın değeri ve ödendiği iddia olunan bedelin miktarı değerlendirildiğinde kayda dayalı bir ödemenin yapılmamasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu açıklamalar ışığında, davalının iyiniyetli olmadığı, bir başka deyişle durumu bilen ya da kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde bilebilecek konumda olduğunun açık olduğu, hal böyle olunca, davacının "Taşınmaz Satım Protokolü" başlıklı belge uyarınca borcu olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, borcu var ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi hükmü gözetilmek suretiyle tespit edilecek bedelin mahkeme veznesine depo ettirilmesi, depo eder ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi R.İ. 'ın raporu okundu, ...