HUMK. mad. 388 (şimdi; HMK. mad. 297) uyarınca, dava sonunda oluşturulan hükmün taraflara yüklenen hak ve mükellefiyetlerde tereddüt yaratmayacak açıklıkta ve infazı kabil olması gerekeceği, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin dava tarihinde vasiyetçi adına kayıtlı bir taşınmaz bulunmadığından, mahkemece kurulan hükümde mevcut tapu kayıtlarındaki davalılar adına kayıtlı hisselerin nasıl ve ne oranda iptal ve davacılar adına tescil edileceği hususunda bir açıklık da bulunmadığından, mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin tesis edilen hükmün bozulması gerekeceği-

Davacılar vekili dilekçesi ile; muris A.'nin Akhisar 1. Noterliği’nde 15 Temmuz 2003 tarihinde düzenlediği vasiyetnamesi ile, gerek davalılara ve gerekse müvekkillerine taşınmazlarını hisseli şekilde veya tam olarak vasiyette bulunduğunu; bahse konu ...