Davalıların, istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladığı, "ortağın sermaye olarak getirdiği değerin istenemeyeceği"ne ilişkin düzenlemeyi kullanarak, para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri anlaşılmış olup; taraflar arasında gerçek bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı -Davalılar tarafından zamanaşımı def'inin ileri sürülmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğu- Davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin mahsubu ile alacağın miktarının belirlenmesi gerektiği, -Davacı talebi TL olarak belirlediğine göre, dava tarihi itibariyle ilgili miktarın TL karşılığının belirleneceği- Bozma sonrası ıslahın mümkün olmadığı- Davalı yöneticilerin MK’nin 50. maddesi ve TTK’nin 321/son maddesi gereğince de oluşan zarardan sorumlu olduğu- Davacının, davalı şirketin ortağı olmadığının tespiti- Dava tarihinden itibaren değişen oranlarda hesaplanacak avans faizinin davalılardan tahsil edilmesinin gerektiği-

Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/09/2017 tarih ve 2014/1059-2017/649 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket ve ... ile ... vekili ve davacı vekili tarafından istenmiş ve temyi ...