Bir kısım üyelerce, davacının açıkça antrepo sözleşmesine dayandığı, davalının taşıyıcının ifa yardımcısı olduğu yönündeki savunması karşısında Varşova Konvansiyonu’nun uygulanıp uygulanamayacağı hususunun hâkim tarafından tartışılması gerektiği, bu hususun hâkimin hukukî bilgisiyle çözümlenmesi mümkün olduğundan bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığı, direnme kararının bu farklı değişik gerekçeyle bozulması gerektiği görüşü ile yine bir kısım üyelerce, dava konusu uyuşmazlığa Varşova Konvansiyonu’nun uygulanması gerektiği, ancak Varşova Konvansiyonu hükümlerinde taşıyıcının adamlarının taşıyıcı gibi sorumlu olduklarının belirtilmediği, bu durumda davalının sorumluluğuna genel hükümlerin uygulanması gerektiği, davalıya ancak haksız fiil hükümlerine göre bir kusur izafe edilebiliyorsa davalının Varşova Konvansiyonu’nun 25/A maddesi gereğince sorumlu olduğu, eğer davalıya hiçbir kusur izafe edilemiyorsa davalının Varşova Konvansiyonu hükümleri gereğince sorumlu olmadığı, davalının kusursuz olduğu ise dosya kapsamı ile sabit olduğu, bu durumda sonucu itibariyle doğru olan direnme kararının bu değişik gerekçe ile onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de; bu görüşlerin yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan incel ...