Davacı tanığı olarak dinlenen dava dışı vekilin beyanından dava konusu devirlerin bedelsiz olduğu, bedelli olduğu kabul edilse bile temlik ettiği tarih itibariyle taşınmazların akit bedeli ile gerçek değerleri arasında bariz fark olduğunun keşfen saptandığı, dosya kapsamı ile temliklerin davacılar ve dava dışı mirasçının muvafakatine dayalı olarak yapıldığının davalı tarafça kanıtlanamadığı, ayrıca mirasçılar arasında yazılı bir taksim sözleşmesinin bulunmadığı ve böylece vekalet görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna varıldığı, hâl böyle olunca, asıl davanın kabulüne karar verilmesi, birleştirilen davada ise davaya katılmayan ortağın olurunun alınması ya da miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi ve bu zorunluluk giderilirse davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-

Asıl dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise aynı nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir. Asıl davada davacı, mirasbırakan H.M.’nin 17/04/20 ...