Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tesciline ilişkin davada; çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da, yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın karar için yeterli bulunmadığı, şöyle ki; dava konusu 168 ada 23 ve 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olup, bilindiği üzere ziraate elverişli olmayan alanların, zilyetlikle iktisabı, imar-ihya edilerek tarım arazisi haline getirilmeleri ve bundan sonra 20 yıl nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet edilmeleri halinde mümkün bulunduğu- Taşınmaz bölümlerinin niteliğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ne olduğunun belirlenmesi amacıyla, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan, bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadığı, tek ziraatçı bilirkişi tarafından hazırlanan raporda varılan kanaat ile rapora eklenen ve çekişmeli taşınmaz bölümlerini teşhise elverişli fotoğraflar arasında doğan çelişkinin giderilmediği ve ayrıca mahkemece jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi eliyle taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılması gerekirken, bu hususta ehil olmayan bilirkişi marifetiyle yalnızca fen bilirkişi raporunda ( A ) harfi ile kodlanan taşınmaz bölümü yönünden inceleme yaptırılarak hava fotoğraflarından yöntemince istifade edilmediği, bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemeyeceği-

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: KARAR : Kadastro sonucu, .... Köyü ça ...