Senetteki vade tarihinin düzenlenme tarihinden önceki bir tarih olması halinde, senedin geçersiz olacağı-
Senetteki tahrifat (sahtelik) iddiasının, mutlaka senet aslı üzerinden bilirkişilere incelettirilebileceğini, senet fotokopisi üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağını–
Takibin 27.05.2016 tarihinde başlatıldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde geçen "Borç İbra Protokolü" başlıklı belgenin ise 29.09.2016 tarihinde takipten sonra düzenlendiği, bu nedenle takipten sonra düzenlenen bu belgenin borca itiraz tarihi itibari ile var olmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki itfa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince, borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere talep şartı aranmaksızın tazminata mahkum edileceği (İİK. mad. 169a/6)-  Hükmedilen tazminatın, tüm alacak tutarı üzerinden değil, tahrifat yapılan alacak tutarı üzerinden belirlenmesi gerektiği- 
Tahrifli olduğu öne sürülen takip konusu senede dayanılarak yapılan takipte, tahrifin sabit olması halinde, takibin tümden iptal edilmeyip, takibin kısmen iptali ile iptal edilen kısım üzerinden borçlu lehine inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Senede dayalı icra takibinden sonra borçlu bulunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında teminatsız takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği hususuna ilişkin davada, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu senedin boş olarak verildiği ve daha sonra doldurulduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, avalist ve keşideci sıfatını taşıyan davacıların geçerli imzasını taşıyan senedin daha sonradan doldurulmasının mümkün olduğu, senedin aradaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı delille kanıtlanması gerekeceği, mahkemece bu ilke gözardı edilerek ispat yükünün tayininde hata yapılıp davalıya icapsız yere yemin teklifi hatırlatılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-
Senette tahrifat yapılıp yapılmadığının özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren hususlardan olduğu için mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmadan sonuca gidilemeyeceği-
“Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmayan senetlerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu” iddiasının, icra mahkemesinde yazılı belge ile ispat edilmesi gerekeceği-
Mahkemece Bolu 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/175 2008/139 E.K.sayılı dava dosyasındaki Adli Tıp Kurumu Raporunu esas alarak ve bedelsizlik iddiası bakımından da davalılara teklif edilen yemin eda edilmesi suretiyle hüküm tesis edilmiş ise de, davacı yanın imzaya yönelik talepleri bakımından yeni bir inceleme yaptırılıp varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde alınan rapora itibar edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.