İtirazın iptali davası-
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olmasının yeterli olduğu-
İtirazın iptali davası-
Mahkemece, yapılacak işin bozma ilamında belirtilen fatura, sevk irsaliyesi, sipariş formları ve davalı tarafından davacı adına kesilen nakliye faturası ile ilgili olarak tarafların beyanları alınıp bu konuda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
Davacının ticari defterlerinin kendisi yararına delil olabilmesi için, davalının defterlerinin de kanıt olarak ileri sürülmesi ve davalının defterlerini ibrazdan kaçınmış olması gerektiği–
İhtiyati haciz kararı veren mahkemece ihtiyati haciz kararının kaldırılmış ve bu kararın alacaklı tarafça temyiz edilmiş olması ihtiyati hacze ilişkin kararın icrasını durdurmayacağından; mahkemece hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin İİK’nun 265/son hükmüne aykırı olacağı-
Fatura bedelini ödediğini savunan davalı borçlunun, ödeme iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu-
İcra dosyasında yapılan tebligatın geçersiz kabul edilerek takibin durdurulduğu ve hacizlerin kaldırıldığı- Haksız yere haciz konulup, mallarının muhafaza altına alınması halinde, alacaklının, uğranılan maddi zarar ile bir kimsenin şeref, haysiyet ve kişilik hakkına haksız saldırı teşkil eden eylemleri tazminle yükümlü olacağı-
Çeklerde vade olmamakla birlikte ticari hayattaki uygulamada çeklerin de bono gibi vadeli kullanıldığının ve bu sebeple takip konusu borcun gerçek doğum tarihinin tespitinin 'tasarrufun iptali davalarında iptali istenen tasarrufun takip konusu alacaktan sonra yapılmış olması' ön koşulu karşısında önem arz ettiği- Davacının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi raporundan "davacının davalı borçluya 14 adet fatura karşılığı mal sattığı ve o yıl içinde tahsilatının olmayıp alacağın sonraki yılların açılış kayıtlarında gözüktüğü, sonradan alışverişler ve tahsilatın olmadığı, davacı ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişkinin  başladığı yıl davacının davalıya  7 adet fatura karşılığı mal sattığı ve o yılın sonu itibarıyla davacının davalıdan alacaklı göründüğü, satış tarihleri ve davacının ticari defterlerinde tespit edilen ilişkinin icra takibine konu çeklerden öncesini kapsadığı" belirtilmiş olduğundan ve davacı tarafından sunulan faturalara borçlunun bir itirazı da bulunmadığından, borcun doğum tarihinin davacı tarafından sunulan faturalar ve bilirkişi raporuna göre tasarruftan önce olması nedeniyle tasarrufun iptali istemli davanın esasına girilmesi gerektiği-
Kiralanan kule vincin kiracı elinde iken haczedilip 3. bir kişiye yediemin sıfatı ile teslim edildiği, kiralayanın BK.’nun 249. madde ile öngörülen yükümlülüğünü haciz tarihinden itibaren yerine getirmemiş olduğu ve kiracının o tarihten sonra kiralanan üzerinde tasarruf yetkisinin kalmadığı gözetilerek haciz tarihinden sonraki dönem için kira bedelinin istenemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.