Takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı, İİK.67 vd. uyarınca açılan itirazın iptali davaları yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan, ispat külfetiyle ilgili kuralların itirazın iptali davasında da geçerli olduğu-
Takibe dayanak faturaların davalı yan ticari defterinde kayıtlı olmasının, faturalara konu emtianın davalı yana teslim edildiğinin kabulünü gerektireceği, davalı yanca bu hususun aksinin usulüne uygun delillerle ispat edilmesi gerektiği, mahkemece faturalara ait olduğu iddia edilen sevk irsaliyelerindeki değerin tespiti suretiyle bu hususun ispat edilemeyeceği-
Hukukumuzda rödovans sözleşmelerine ilişkin özel bir düzenlemenin bulunmadığı, bu sözleşmelerin yerleşik Yargıtay uygulamalarında BK’nun hasılat kiralarına ilişkin 270 ve devam eden ilgili maddeleri hükümleri çerçevesinde değerlendirileceği, taraflar arasındaki sözleşmenin maden siciline tescili zorunluluğu bulunmayıp, tescilin ancak madendeki devlet hakkının takibi açısından hüküm ifade edeceği, o halde mahkemece herhangi bir şekil şartına tabi olmayan rödovans sözleşmesine dayalı davacı taleplerinin değerlendirilmesi gerekeceği-
Mahkemece, yapılacak işin bozma ilamında belirtilen fatura, sevk irsaliyesi, sipariş formları ve davalı tarafından davacı adına kesilen nakliye faturası ile ilgili olarak tarafların beyanları alınıp bu konuda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
Fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında TBK. mad. 89/1 gereğince alacaklının ikametgahında da dava açılabileceği-
Tazminat davası bozma kararına uyularak-
Haczin tarafsız alanda yapılmış olması ve kolisaj evrakının üçüncü kişi adına olması nedenleriyle, İİK'nin 97/a maddesinde düzenlenen mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğunun kabul edilmesi gerekeceği- Borçlu ve üçüncü kişi arasında noterde düzenlenmiş aracı ihracatçı sözleşmesi uyarınca borçlunun ihracatlarda aracılık edecek, ihraç edilecek menkullerin yüklenmesi sırasında bir temsilci hazır bulundurabileceği, haciz sırasında borçlu yetkilisinin anılan sözleşme gereği haciz mahallinde olduğunun ve evraklar üzerinde adının bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği, borçlu ve üçüncü kişi ortakları arasında organik bağın bulunmadığı, üçüncü kişi şirketin takibe dayanak borcun doğumundan yaklaşık iki yıl önce kurulduğu, bu bilgiler ışığında alacaklının muvazaa iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın kabulü gerekeceği-
Cari hesaba dayalı alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemi-
Davacının davalı taraftan satın aldığı ancak ayıplı çıktığını iddia ettiği biçer patoza ödemiş olduğu bedelin iadesine, patoz karşılığı davalıya verilen ve haksız olarak icraya konulan senetlerin iadesine ve hacizlerin ortadan kaldırılması istemi-
İtirazın iptali davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.