Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin yüzde yüzünün üzerinde olduğu da gözönüne alındığında ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-
Davacı tarafın, KDV oranının satış ilanında %1 olarak gösterildiğini satış ilanı tebliği ile 26.12.2014 tarihinde öğrendiği halde, bu tarihten itibaren İİK'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyeceği-
Mahkemece, borçlu şirketin ihale yoluyla satışı yapılan taşınmazı ne zaman iktisap ettiğinin belirlenmesi, anılan taşınmazın en az iki yıl süreyle şirketin aktifinde olup olmadığının saptanması, borçlunun söz konusu taşınmazı, ticaretini yapmak amacıyla aktifinde bulundurup bulundurmadığının tespit edilmesi ve bu suretle 3065 sayılı Kanun'un 17/4-r maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İflas idaresince İİK.'nun 16 maddesi kapsamında verilecek bir kararın icra mahkemesinde şikayet konusu yapılabileceği-
İhale alıcısının taşınmaz ihalesiyle birlikte onun üzerindeki mütemmim cüz ve teferruatlara da malik olduğu, o halde, taşınmazların, üzerindeki bina ve makinelerle birlikte tescilin edilmesi talebinin müdürlükçe reddine dair kararın iptali gerekeceği-
Bölge adliye mahkemesince ihale alıcısının ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği, buna göre; herkes için kesinleşmiş olan ihale şartları çerçevesinde borçlu şirketin KDV’den muaf olduğundan bahisle iade isteminin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle ve ilk derece mahkemesinin gerekçesi değiştirilmek suretiyle esastan ret kararı verilmiş ise de, taşınmaza ilişkin açık arttırma ilanının incelenmesinde; "KDV Kan.' nun 17/4-r maddesi gereğince KDV'den istisnadır" ibaresinin yer aldığı, dolayısıyla bu aşamada bahsi geçen şikayetin ileri sürülmesinin tabii olduğu, buna göre araştırma yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması hatalı olduğu gibi, ilk derece mahkemesinin bu hususu gözönüne almakla beraber borçlu şirketin ana iştigalinin gayrimenkul alım satımı da olduğu değerlendirmesi yaparak sonuca gittiği, oysa dosya arasında mevcut, Dairemizin ........... tarihli talep yazısı üzerine gönderilen .......... tarihli ... Ticaret Odası B. Bankası'ndan alınan kayda göre; borçlu şirketin iş konusunun; her türlü bilgisayar komünikasyon internet ve haberleşme sistemlerinin elektrikli ve elektronik büro araç ve gereçleri ile bunların yedek parçalarının... alım satımı, ithalat ve ihracatını yapmak ve amacına ulaşmak için lüzumlu gayrimenkulleri iktisap etme devretme satma kiralama inşa etme hakkına sahip olduğunun bildirildiği, buna göre taşınmaz satımının KDV'den istisna olduğu anlaşıldığından, ilk derece ve bölge adliye mahkemesinin gerekçelerinin yerinde olmadığı-
Mahkemece bilirkişi heyeti 2. ek raporun hükme esas alınarak raporda belirtildiği şekilde yüklenici tarafından 39 nolu hakedişten sonraki dönemde tesisat işleri adı altında imalat yapmadığından tesisat işleri talebinin reddi gerektiği değerlendirilmiş olup, ancak davalı-karşı davacı yüklenici tarafından 39 nolu hakediş düzenlendikten sonra ... tarihinde alınan ... D.İş sayılı tespit dosyasında bilirkişi tarafından 40 nolu hakediş olarak hesaplama yapıldığı belirtilerek yapılan imalatlar tespit edilmiş olup, bu imalatların arasında elektrik ve tesisat işlerinin yer aldığının görüldüğü- Davacı-karşı davalı kooperatife bu tespit raporu tebliğ edilmiş olup,, davacı-karşı davalı tarafça rapora, işlerin yapılmadığı yönünden itiraz edilmemiş olduğu- Yine bozmadan önce yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuna da bu imalatlar yönünden itiraz edilmemiş olduğu; bu durumda elektrik ve tesisat işlerinin ... D.iş dosyası ile tespit edilip 39 nolu hakedişe girmeyen kısımlarının yapıldığının kabulünün gerekeceği-
Somut olayda; Katma Değer Vergisi’nin tahsil edildiği noktasında tartışmanın bulunmadığı, bu bağlamda verginin iadesinin muhatabı vergi dairesi olduğundan, mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kamera saatinin mezat salonundaki saatten farklı olmasının ihalenin feshini gerektirmediği-
Alacaklı bankanın, alacağına karşılık borçlu ve kefilinin borçları ile ilgili olarak onlara ait taşınmazları cebri icra yolu ile aldığı takdirde KDV'den muaf olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor