Kişilerin hangisinin evvel veya sonra öldüğü tayini mümkün olmadığı durumlarda ölenlerin bir anda ölmüş sayılacağı- Mirasçı olmak için miras bırakanın ölüm tarihinde sağ olmak gerektiği- Birlikte ölüm karinesinin uygulandığı durumlarda kişilerden birinin diğerine mirasçı olamayacağı-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 598. maddesinde başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesi'nce mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, mirasçılık belgesinin geçersizliğinin her zaman ileri sürülebileceği-
TMK'nin 32. maddesinin kabul ettiği anlamda ölüm karinesinin mevcudiyeti iddia ve ispat edilmediğinden, davacının dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunmasına rağmen, Kanunun gaiplik için aradığı şart ve unsurların tekemmül etmediği anlaşılmakla davanın bu gerekçe ile reddi gerektiği-
Tapu kayıt malikinin gaipliğine dair verilen kararın iptali istemiyle aşılan davanın; anılan kararın verilmesinden sonra gaibin öldüğüne ilişkin davacı tarafça herhangi bir belge ibraz edilememiş olması mahkemenin yanlış değerlendirme yaparak, tapu iptali ve tescil davasında, davacıya kesin mehil vererek gaiplik kararının iptali davası açtırması, davacının böyle bir davayı açmakta hukuki menfaatinin olmaması, gaiplik kararının iptalini istemesinin kendisinin açtığı tapu iptali ve tescil davasını doğrudan etkilememesi, hatta TMK.m.713/2. maddesine göre, tapu iptali ve tescil davası açabilme şartlarından birisinin de malikin gaipliğine karar verilmiş bulunmasının gerektiği göz önünde tutulduğunda, açılan davanın reddi gerekeceği-
Mirasçıların ölüm sonrası elde ettikleri kira gelirleri ile aynı döneme ilişkin ecrimisil taleplerinin ise mal rejiminin tasfiyesi ile ilgisi bulunmayıp genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği-
Eşlerin birlikte ölümüyle hangisinin diğerinden önce veya sonra öldüğü belirlenemiyorsa, bunların aynı anda ölmüş oldukları karinesinin geçerli olacağı- Ölümle miras edinme ehliyetinun ve kişiliğin son bulacağı bu nedenle birinin ölümü anında, diğer eş sağ olmadığı için eşler birbirinin mirasçısı veya vasiyet alacaklısı olamayacağı- Eşlerin katılma alacakları miras haklarından ayrı olduğundan katılma rejimi birlikte ölüm karinesi gereğince eşlerin ölümü anında sona ereceği, ancak ölümle sona eren katılma rejiminin tasfiyesi sonunda katılma alacağı veya alacakları doğarsa, bu alacak hakları eşlerin kanuni mirasçılarına intikal edeceği- Birlikte ölen eşlerin mirasçıları katılma alacağına ilişkin haklarını diğer eşin mirasçılarından talep edebileceği- Mal rejiminin ölüm sebebiyle sona ermesi halinde, taşınmazın hangi mal rejimine tabi olduğu nazara alınmaksızın 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemi-
Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölmesi halinde ölen eşin mirasçılarına, diğer eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanınacağı- İlk ölen eşin diğer eşin öldüğü tarih itibariyle hayatta bulunmaması nedeniyle kendisinden sonra ölen eşin mirasçısı olamayacağı bu açıdan ilk ölen eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılması konusunda kusurunun tespit edilmesinde hukuki yararının olmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.

  • kayıt gösteriliyor