"Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti" Adı Altında Tahsil Edilen Paranın İadesi:

Davalı Bankaca bu kapsamda hizmet ve masraf yapıldığı ispatlanamadığından, kredi sözleşmesinin tarafı olan şirketten Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti ve BSMV'si adı altında üç aylık devrelerde tahsil edilen ücretin, dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesinin isabetli olduğu-

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirket ile davalı Banka'nın... Şubesi arasında 07/03/2015 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi akdedildiği ve zaman içerisinde sözleşme ilişkisinin kredi limiti artırımları ile yanlar arasında devam ettiği, davalı bankaca davalıdan Kredi Tahsis ve Değerlendirme Ücreti ve BSMV'si adı altında üç aylık devrelerde olmak üzere toplam 3.675,00 TL tahsil edildiği, bu ücretlerin alındığı tarihlerde yeni bir kredi tahsisi bulunmadığı, bankaca kendisine kredi limiti belirlenmiş firmalardan 3 ayda bir tahsil edilen maktu bir ücret olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmede de bir hüküm bulunmadığı, komisyon ve masraflara ilişkin hükümler önceden hazırlanmış olup, davacının bu maddelere müdahalesi mümkün olmadığından, Borçlar Kanunu 20 ve devamında düzenlenen Genel İşlem koşulları olarak nitelenmesi gerektiği, içeriği davacı tarafından öğrenilip kabul edildiği ispatlanamadığından BK 21 maddesi gereği, davacı menfaatine aykırı olmakla yazılmamış sayıldığı gerekçesiyle bu kapsamda tahsil edildiği tespit edilen 3.675,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve her ne kadar genel işlem şartlarına dair 6098 sayılı TBK'daki düzenlemeler sözleşme tarihi itibariyle uygulanması mümkün değilse de istirdatı isnenen alacak kalemleriyle ilgili davalı Bankaca bir hizmet ve masraf yapıldığının iddia ve ispat edilememiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

11. HD. 25.04.2016 T. E: 2015/14300, K: 4609

Tam metni için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.