Kira Bedelinin KDV'yi İçerip İçermediği-

Kira sözleşmesinde "KDV’nin ayrıca ödeneceği"ne dair bir düzenleme yer almadığından, kira parası içinde KDV'nin bulunduğunun ve davacının bunun dışında ayrıca bir KDV ödemesinin gerekmediğinin kabul edileceği-

Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira bedeli içinde KDV'nin de bulunduğunun tespit edilmesi noktasında toplanmaktadır.

Davacı tarafın bu uyuşmazlığı tespit davası yoluyla değil, açacağı eda davasında ileri sürmesi gerekir.

Ayrıca davalı Belediye tek taraflı olarak, kiracı davacıyı ek sözleşme yapmaya zorlayamayacağından, davacı kiracının istemi hukuki değildir.

H.M.K.nun 106. maddesi gereğince davacının dava açmasında güncel bir hukuki yararı bulunmadığından mahkemece istemin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi” doğru olmadığı gerekçesi ile verdiği bozma kararına karşı mahkemece, davacının tahliye tehdidi altında kendisine sunulan sözleşmeyi imzalamayarak, KDV ödemekten ve tahliye tehlikesinden kurtulmakla, görülen davayı açmakta hukuki yararının olduğu, taraflar arasında ek sözleşme imzalandığı takdirde davacının yasal olarak KDV ödemek zorunda kalacağından bir daha eda davası açmasının mümkün olmayacağı, görülen davada, davacının ek sözleşme imzalamamak için menfi tesbit davası niteliğinde, ek sözleşme düzenlenmesinin gerekli bulunmadığının tesbitini istemekte haklı olduğu, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi hükümlerinde KDV'nin ek olarak ya da kira bedelinden hariç olarak alınacağına ilişkin hüküm bulunmadığından kararlaştırılan kira bedeli içinde KDV'nin bulunduğu, bundan ayrı olarak KDV talep edilemeyeceği, KDV'nin sorumlusunun mülkiyet sahibi olan belediye olduğu gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmesine '' gerekçesi ile direnilmiş olup, sözleşmede KDV’nin ayrıca ödeneceğine dair bir düzenleme yer almadığından kira parası içinde KDV'nin bulunduğu, davacının bunun dışında ayrıca bir KDV ödemesinin gerekmediği, bu nedenle direnmenin doğru olduğu, bu defaki incelemeden anlaşılmakla, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/4. maddesi uyarınca ONANMASINA, 3,70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

3. HD. 16.01.2017 T. E: 731, K: 4

Bu ve benzer kararlar için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.