Alım-satım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası- Avans karşılığı mal teslim edilmemesi-

Davalıya avans gönderen davacının, avansın karşılığı mal teslim edilmediği için avans olarak ödenen paranın iadesi için icra takibi başlattığı, davacının takip talebinde bulunmakla ve paranın iadesini talep etmekle TBK m.125/3 uyarınca sözleşmeden dönmüş olduğu- Davalının da internet üzerinden davacı hesabına "...önlük için verilen paranın iadesi" açıklaması ile EFT yapmak suretiyle sözleşmeden dönme iradesini ortaya koymuş olduğu- Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceği- Taraflar, esasen sözleşmeden dönmüş olduklarından bu duruma göre bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği- Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve borcun ifa edileceği tarihin belli olmadığı, davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle de sözleşmenin hala ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-

"...Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı ancak 13.05.2020 tarihli "500.000 adet cerrahi önlük sipariş avansı" açıklamalı banka havalesine göre ani edimli olmayan satış sözleşmesi kurulduğu, bu sözleşmede davalı satıcının teslim borcu için bir süre olmadığı gibi teslim için bir süre olduğunun davacı tarafça da ispat edilemediği, davacının eldeki davayı, davalı satıcıyı temerrüte düşürmeden ve satıcıya malları teslim etmesi için uygun bir süre vermeden açmış olduğu, davacının, davalının iade ettiğini ileri sürdüğü bir miktar paranın, bu ticari ilişki kapsamında iade edilip edilmediği veya hangi amaçla iade edildiğinin de belirli olmadığı, bu durumda, para iadesinin davalının temerrütünün ve davalıya süre verilmesini gerektirmeyen hallerin oluştuğunu kanıtlayacak bir durum olmadığı, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı gerekçesiyle davacı vekilini istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir..."

Devamı için tıklayınız…