İlamlı İcraya Dair

İlamlı İcrada Vekalet Ücreti-

İlamda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verildiği- müteselsil tahsil hükmü bulunmadığı- görüldüğünden, eşit oranda sorumluluğu sağlayacak şekilde icra emri düzenlenmesi gerektiği-…Borçlu vekili, takip dayanağı ilamda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, müteselsilen tahsiline hükmedilmediğinden anılan bu alacak kalemlerinin tümünün vekil edeninden talep edilemeyeceğini açıklayarak takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece; takip konusu ilamda yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağının davalılardan alınmasına karar verildiğinden her bir davalının ½ oranında sorumlu olduğu, bu nedenle icra emrinde alacağın tamamının borçluların her birinden istenmesinin yasal olmadığı gerekçesiyle, icra emrinin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.

6100 sayılı HMK'nun 26. maddesinde; hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği, yine İİK'nun 17. maddesinde ise; şikayetin icra mahkemesince kabulü halinde, şikayet olunan muamelenin ya bozulacağı yahut düzeltileceği hükümleri mevcuttur. 

Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamın hüküm fıkrası incelendiğinde; yargılama gideri ve avukatlık ücretinin ''davalılardan alınarak davacıya verilmesine'' şeklinde hüküm kurulmuştur. Müştereken ve müteselsilen tahsil hükmü bulunmadığı ve ilamda iki davalı olduğuna göre, anılan alacak kalemlerinden borçluların eşit olarak sorumludurlar. Bu durum, Mahkemenin de kabulündedir. Yargılama gideri ve vekalet ücreti alacağından borçluların eşit oranda sorumluluğunu sağlayacak şekilde icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken “icra emrinin tümden iptali” yönünde hüküm tesisi isabetsizdir


8.HD. 20.10.2016 T. E:17977, K: 14117

Tam metni için tıklayın

***

İlamın hüküm kısmında ''kendini vekil ile temsil ettiren davalı lehine nispi vekalet ücretine" hükmedildiğinden, takibe dayanak ilamın davacıları da gözetildiğinde, mahkemece, ilamda hükmedilen alacağın 5/4'ünün talep edilebileceği değerlendirilerek fazlaya ilişkin kısmın iptaline ve faize ilişkin itirazlar incelenerek fazla talep varsa bunun da iptaline karar verilmesi gerektiği-…Borçlu şikayetinde, İlamın kesinleşmesinden itibaren vekalet ücreti icraya konulmadığını, müvekkillerinin zararına olacak şekilde faiz işletildiğini, Aradan geçen süredeki faiz zararının sorumlusunun müvekkilleri olmadığını, Örnek 4-5 icra emrinde işlemiş faize ilişkin döküm bulunmadığını, Takibe konu ilamdaki borçlulardan ... olduğundan buna ilişkin veraset ilamı ile mirasçılarının icraya konulması gerekmekte iken takipte ilama aykırı olarak bir taraf eksik gösterildiğini, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, icra dosyasına göre takibe konu ilamda davacıların davalı olduğu ilamda davalı alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedildiği, ilam zaman aşımına uğramadığından karar tarihinden itibaren alacağa yasal faiz talep edilebileceği belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.…

Takibe dayanak ilamın davacıları ..., ..., ..., ... ve ... olup davalısı ...'dir. İlamın hüküm kısmında “kendini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği tayin ve taktir edilen 7.109,55 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş ve takip talebinden bulunanlar arasında davacılarından ... yer almamaktadır. Bu durumda mahkemece, ilamda hükmedilen alacağın 5/4'ünün talep edilebileceği değerlendirilerek fazlaya ilişkin kısmın iptaline ve faize ilişkin itirazlar incelenerek fazla talep varsa bununda iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

8. HD. 17.05.2017 T. E: 2015/4924, K: 7245

Tam metni için tıklayın.

***

Önceki takibin işlemden kaldırılmış olup, iptal edilmediğinden derdest olduğu, diğer ilam borçluları için ek talepname ile takip imkanı bulunduğundan, ikinci kez takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğu-… Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … Kararına dayalı olarak;. İcra Dairesi'nin.. sayılı takip dosyasında düzenlenen örnek 2 numaralı icra emriyle; müdahalenin kal suretiyle giderilmesi, örnek 4-5 icra emriyle de; toplam 1.203,62 TL yargı gideri ve ilam vekalet ücretinin tahsili amacıyla borçlular aleyhine ilamlı takip başlatılmıştır.

Borçlulardan İsmail vekili, takip konusu ilamın daha önce aynı İcra Dairesi'nin 2007/ 111 Esas sayılı takip dosyasında 31.01.2007'de icraya konulduğunu ve dosyanın derdest bulunduğunu, aynı ilama dayalı mükerrer takip yapılamayacağından, yeni açılan takibin iptalini talep etmiştir.

Mahkemece, her iki takip dosyasına konu ilam aynı ise de tarafları aynı olmadığından mükerrer takip olmadığı belirtilerek şikayet reddedilmiştir.

Şikayete konu takip dosyaları incelendiğinde; takip konusu ilamın ilk olarak 31.01.2007'de … İcra Dairesi'nin 2007/111 Esas sayılı dosyasında alacaklılar tarafından borçlular aleyhine örnek 4-5 icra emri gönderilmek suretiyle takibe konulduğu, men'i müdahale ve kal hükmünün 11.05.2007'de infaz edildiği, yargı giderlerine ilişkin kısmı yönünden 13.10.2008'de takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, yine şikayete konu … İcra Dairesi'nin 2013/969 Esas sayılı takip dosyasında aynı ilam nedeniyle men'i müdahale-kal ile ilam vekalet ücreti ve yargı giderinin tahsili amacıyla ilamlı takip başlatıldığı görülmektedir .

Bu durumda önceki takip sadece işlemden kaldırılmış olup, iptal edilmediğinden derdesttir. Anılan dosyada diğer ilam borçluları için ek talepname ile takip imkanı bulunduğundan, ikinci kez takip başlatılması HMK 24. maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesine aykırıdır. İkinci takibin şikayete gelen borçlu yönünden iptaline karar verilmesi yerine, istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

8. HD. 24.09.2014 T. E: 2013/24183, K:16894

Tam metni için tıklayın.

***

İlamda hüküm altına alınan yargı gideri ve vekalet ücreti talebi yönünden ilamın kesinleşmesine gerek yok ise de; "projeye aykırılığın giderilmesi" yönünden ilamın kesinleşmesinden itibaren 6 aylık süre verildiği halde, bu hükme riayet edilmeden, infazının istenmesi açıkça ilama aykırılık teşkil ettiğinden bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu, mahkemece "şikayetin kısmen kabulü" ile "takibin ve icra emrinin eski hale getirilme talebi yönünden iptaline" karar verilmesi gerektiği- …Borçlu aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesi'nin projeye aykırılığın giderilmesi ilamına dayalı olarak; örnek 4-5 numaralı icra emriyle; yargı gideri, vekalet ücreti alacağının tahsili ve projeye aykırılığın giderilerek eski hale getirilmesi talebinde bulunulmuş, borçlu vekili, ilamda projeye aykırılığın kararın kesinleştiği tarihten itibaren davalı tarafından 6 ay içinde giderilmesine karar verildiği halde kararın kesinleşmesinden itibaren 6 ay geçmeden takip başlatıldığından ilamın eski hale getirme yönünden infaz edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptalini istemiştir. 

Mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, takibe dayanak yapılan ilamın onama tarihi olan 05.03.2013 tarihi itibariyle kesinleştiğinin bildirildiği, takip tarihi 13.09.2013 olup, kararın kesinleşmesinden itibren 6 ay geçtikten sonra infaza konu edildiğinden ilama aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Takip konusu ilamda, ''...binanın yukarıda belirtilen aykırılıkların giderilerek projeye uygun hale getirilmesine,... belirtilen aykırılıkların kararın kesinleştiği tarihten itibaren davalı tarafça 6 ay içinde giderilmesine ve projeye uygun hale getirilmesine'' karar verildiği, karar düzeltme isteminin Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 16.09.2013 tarih 2013/9817-11473 Esas ve Karar sayılı ilam ile esastan incelenerek reddedilmekle aynı tarihte kesinleştiği, takibin ise, 13.09.2013 tarihinde henüz ilam kesinleşmeden başlatıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, ilamda hüküm altına alınan yargı gideri ve vekalet ücreti talebi yönünden ilamın kesinleşmesine gerek yok ise de; projeye aykırılığın giderilmesi yönünden ilamın kesinleşmesinden itibaren 6 aylık süre verildiği halde, bu hükme riayet edilmeden, infazının istenmesi açıkça ilama aykırılık teşkil ettiği ve süresiz şikayete tabi olduğundan, şikayetin kısmen kabulü ile takibin ve icra emrinin eski hale getirilme talebi yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

8. HD. 11.11.2014 T. E: 1843, K: 20626

Tam metni için tıklayın.

***

Borçlunun taşınmazdaki paya müdahalesinin örnek 2 numaralı icra emri ile tahliye ve teslim suretiyle men'i istenemeyeceği; bu durumda, örnek 4-5 icra emrindeki istemin yeterli olduğu-…Mahkeme kararının onanmasına dair 01.04.2014 tarih, 2014/6075 Esas, 2014/5915 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Takip konusu ilamda, taraflara murislerinden miras yolu ile geçen dava konusu bağımsız bölüm taşınmazda (dairede) davalının, davacı paydaşların 4/15 payına yaptığı haksız müdahalenin meni ile 31.059,20 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir. İlamın infazı amacıyla düzenlenen örnek 4-5 numaralı icra emriyle; ecrimisil, ilam vekalet ücreti ve yargı giderinin tahsili ile 4/15 paya borçlunun müdahalesinin meni, yine örnek 2 numaralı icra emriyle de; bağımsız bölümde bulunan alacaklıların 4/15 payına müdahalenin meni ile tahliye ve teslim istenmiştir.

Borçlu vekili, ilamın taşınmazın aynına ilişkin olduğu kesinleşmeden icra edilemeyeceği ve paya müdahalenin meni'nin fiili olarak mümkün olamayacağı gerekçeleriyle takibin iptalini talep etmiştir.   

Mahkemece, ilamın müdahalenin menine ilişkin olduğu, kesinleşmeden takibe konulmasına engel bulunmadığı ve örnek 2 numaralı icra emrinin ilama uygun düzenlendiği gerekçeleriyle istemin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafça temyiz edilmiş ve  Dairemizce onanmıştır.

TMK'nun 688 vd. maddeleri gereğince, davacı ve davalıların paydaşı oldukları taşınmazın her parçasında mülkiyet hakkına sahip bulundukları, dava konusu edilen kısmın da her cüzünde hakları bulunduğu, ortaklığın giderilmesi yolu ile hisseler ifraz edilmedikçe müdahalenin meninin fiilen mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, örnek 4-5 icra emrindeki istemin yeterli olduğu, ayrıca borçlunun örnek 2 numaralı icra emriyle taşınmazdaki 4/15 paya müdahalesinin tahliye ve teslim suretiyle men'i istenemeyeceğinden mahkemece, örnek 2 numaralı icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, bu istemin de reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.                             

Anılan nedenle Dairemizce hükmün bozulması yerine  onandığı anlaşılmakla, borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.               

8. HD. 13.03.2015 T. E:2014/14572, K:5971

Tam metni için tıklayın.