Asıl işveren-Alt işveren-Muvazaa-Toplu iş sözleşmesi-Bildirim yükümlülüğü-Sendika üyeliği-

Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamayacağı veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisinin kurulamayacağı, aksi hâlde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem göreceği-Alt işveren, asıl işveren karşısında bağımsız bir işveren sıfatına sahip olduğundan ve alt işveren tarafından aynı coğrafi birimde faaliyet yürütülse dahi alt işverenin işyeri hukuki olarak bağımsız bir işyeri niteliğinde kabul edildiğinden alt işveren işçilerinin asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma olanağının bulunmadığı ve ancak, alt işveren, asıl işveren karşısında bağımsız bir konumda ve kendi emrinde işçi çalıştırdığından asıl işverenden ayrı olarak kendisinin taraf olduğu bir toplu iş sözleşmesi imzalayabileceği- Asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ya da geçerli olarak kurulmadığı tespit edilerek alt işveren işçisinin başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği durumlarda, işçi toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde yetkili sendikaya üye olsa bile gerçek işvereni olan asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması ancak sendika üyeliğinin bu işverene bildirildiği tarihten itibaren mümkün olduğu-Davalı Belediyeye ait işyerinde dava dışı alt işveren şirketlerin işçisi olarak çalışan davacı, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunu ve bu nedenle asıl işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden faydalanması gerektiğini ileri sürerek muvazaa tespiti ile işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği ve bu itibarla, davacının üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmesi gerektiğinden davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye 27.02.2018 tarihli Sendika yazısıyla 05.03.2018 tarihinde bildirildiği ancak alacak hesabının sendika üyelik bildirim tarihi öncesini kapsayan 01.03.2014 ila 2017/Ekim ayları arasındaki döneme ilişkin olduğu görülmekle davacının toplu iş sözleşmesinden yararlandırıldığı dönem yönünden sendika üyeliğini davalı Belediyeye bildirmediği ve davacının da toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için davalı Belediyeye yapılmış bir başvurusunun bulunmadığı anlaşıldığından Hukuk Genel Kurulunca yapılan görüşmeler sırasında, davacı işçinin sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmesinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olduğunun belirtildiği ve İlk Derece Mahkemesince bu bozma kararına uyulması ile davalı işveren yararına usuli kazanılmış hak oluştuğundan direnme kararının bu değişik gerekçe ile bozulması gerektiği görüşü ile; kişinin kendi muvazaasına dayanamayacağı, hakkını kötüye kullanan, muvazaalı işlemle işçinin sendika üyeliğini engelleyen ve üye olduğu hâlde toplu iş sözleşmesinden yararlandırmayarak muvazaalı işlem yapan işverenin hukuk düzeninde korunmaması, muvazaalı işlemin sonuçlarına muvazaanın tarafı işverenin katlanması gerektiği, dosya içeriğinde işveren tarafından sunulan evraklardan davalı işverenin davacının sendika üyeliğinden haberdar olduğunun anlaşıldığı ve hukuk güvenliği açısından da direnme kararının yerinde olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüşlerin Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-

“…C. Uyuşmazlık

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı ile dava dışı şirketler arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu konusunda ihtilaf bulunmayan somut olayda davacının davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmesinin gerekip gerekmediği, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde sendika üyesi olmasının yeterli olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediği ve uyulan bozma kararı doğrultusunda toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır…”

Devamı için tıklayınız…