İnançlı İşlem-Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmazın Devri-

Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazların menkul mal niteliğinde olduğu ve mülkiyetinin devrinin zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşeceği- Tapusuz taşınmazın satışı resmi şekle bağlı olmadığından adi yazılı senetle satışının da mümkün olduğu- Davacının davasına dayanak olarak sunduğu adi yazılı satış senedi tapulu taşınmaza ilişkin olmadığı için geçerliyse de, dava konusu taşınmaz devir borçlusu tarafından davalıya devredildiği gözönüne alındığında davacının inançlı işlem ile devredildi iddiasının TMK. mad. 1023 gereğince iyi niyet veya kötü niyete ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiği- Ayrı davacı tarafından, dava dışı...  ile davalı arasında görülen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile dava dışı adına tescili istemine konu dava dosyalarının esas ve karar numaralarının bildirildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede bir başka dava dosyasında dava konusu taşınmazın tapu kaydının 1/12 hissesinin iptali ile ... adına tesciline karar verildiği görülmüş olup mahkemece, davacının kadastrodan sonra ve fakat kesinleşme öncesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğinin davalıya karşı ileri sürülmesinde TMK. mad. 1023 hükümlerinin nazara alınması ve bu hususta dava dışı .. tarafından davalı aleyhine açılan dava dosyalarının gözönünde bulundurulması gerektiği-

"....Davacı vekili, vekil edeninin dava konusu 200 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/12 hissesini 18.08.2004 tarihinde satın aldığını, fakat taşınmazın 05.06.2007 tarihinde inançlı işlem ile davalı A. A.'e devredildiğini açıklayarak, dava konusu taşınmazın 1/12 hissesinin iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davacı ile davalı arasında herhangi bir hukuki ilişki tespit edilemediği, TMK'nın 706., BK'nun 213.(TBK.'nun 237.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri de dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu 200 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında senetsizden, 13.08.2004 tarihinde dava dışı M. O. adına tespit edilmiş, itiraz edilmeksizin 30.01.2007 tarihinde kesinleşerek M. O. adına tapuya tescil edilmiş, M. O. tarafından 05.06.2007 tarihinde davalıya satış yolu ile devredilmiştir. Dosya kapsamından, davacının öncesi tapusuz olan 200 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/12 hissesini, dosya arasında mevcut 18.08.2004 tarihli "Zilyetlik devir sözleşmesidir" başlıklı adi yazılı senet ile M. O.'dan satın aldığı, bedelin ödendiği senetten anlaşılmıştır. Sözleşme, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden sonra ve fakat kesinleşmesinden önce yapılan tapusuz taşınmazın satışına ilişkindir.

Şu halde; somut olayda iddia tespit sonrası ve fakat kesinleşme öncesi eklemeli zilyetliğe dayalı tapu kaydının 1/12 hissesinin iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında senette devir borçlusu M. O. adına tespit görmüş ve adına tescil edilmiş, daha sonra bu kişi tarafından davalı A. A.'e tapuda satış suretiyle temlik edilmiştir. Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazlar TMK'nun 762. maddesi hükmüne göre menkul mal niteliğindedir. Aynı Kanunu'nun 763. maddesi uyarınca bu gibi malların mülkiyetinin devri zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşir. Tapusuz taşınmazın satışı resmi şekle bağlı olmadığından adi yazılı senetle satışı mümkündür. Bu durumda dosya arasında mevcut davacının davasına dayanak olarak sunduğu adi yazılı satış senedi tapulu taşınmaza ilişkin olmadığı için geçerlidir, ancak dava konusu taşınmaz devir borçlusu tarafından davalıya devredildiği gözönüne alındığında davacının inançlı işlem ile devredildi iddasının TMK 1023. maddesi gereğince iyi niyet veya kötü niyete ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Bundan ayrı davacı tarafından, dava dışı M. O. ile davalı arasında görülen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile M. O. adına tescili istemine konu dava dosyalarının esas ve karar numaralarının bildirildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/277 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmazın tapu kaydının 1/12 hissesinin iptali ile M. O. adına tesciline karar verildiği görülmüştür.

Hal böyle olunca, Mahkemece, davacının kadastrodan sonra ve fakat kesinleşme öncesine dayanan tapu iptali ve tescil isteğinin davalıya karşı ileri sürülmesinde TMK 1023. maddesi hükümlerinin nazara alınması, bu hususta az yukarıda zikredilen dava dışı M. O. tarafından davalı aleyhine açılan dava dosyalarının gözönünde bulundurulması, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan ve toplanacak taraf delilleri tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır...."

8. HD. 12.04.2018 T. E: 2015/21135, K: 11250

Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.