Tasarrufun İptali Davasının Bedele Dönüşmesi- Faiz-

Tasarrufun İptali Davalarında (İİK. mad. 277 vd.), Davanın Bedele Dönüşmesi Halinde, Hükmedilen Bedele (Tazminata) Ayrıca “Faiz”e de Hükmedilmemesi Gerektiği-

I-Davanın bedele dönüşmesi halinde, bedel üzerinden faiz yürütülmesinin ve bu bedelden borçlunun sorumlu tutulması şeklinde hüküm kurulmasının, tasarrufun iptali davalarının amacına uygun olmadığı-…Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı M. hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu kooperetifte bulunan hissesini diğer davalı A.'e devrettiğini, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı A.vekili, kooperatif kayıtlarına göre müvekkilinin malik olarak görülmesine rağmen asıl malikin Ç... A.Ş olduğunu, anılan şirketin borçlunun ortağı olduğu dava dışı Ta....A.Ş'den alacaklı olduğunu haklarında icra takibi yapıldığını daha sonra borçlu ile anlaşarak aralarında protokol düzenlendiğini, 12.05.2011 tarihli protokole göre “dava konusu kooperatif hissesinin yed-i emin olarak müvekkiline devredildiğini, haksız açılan davanın reddi gerektiğini” savunmuştur.

Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.

İhbar olunan Ç...A.Ş vekili, müvekkilinin alacağına kavuşmak için son çare olarak yapılan protokol gereğince kooperatif hissesinin emaneten davalı A.de kalmasına karar verildiği, borçlunun kötüniyetli olarak davacı ile anlaşarak bu davanın açıldığını belirtmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun borcun doğumundan sonra kooperetif hissesini devrettiği, üçüncü kişi bu devir için bedel ödediğini ispatlayamadığı, sunulan protokolün mutad ödeme aracı olmadığı, dava konusu hisse yargılama aşamasında devredildiğinden İİK'nun 283/2 maddesi gereğince takip konusu alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde 230.000,00 TL alacağın devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş hüküm davalı A.vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı A. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davanın bedele dönüşmesi halinde bedel üzerinden faiz yürütülmesi yerinde olmadığı gibi “bu bedelden borçlunun sorumlu tutulması” şeklinde hüküm kurulması da tasarrufun iptali davalarının amacına uygun değildir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı A. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü hüküm fıkrasının 1.bendindeki "devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen" ibaresinin silinerek yerine "davalı Abdülkadir'den" ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı Abdülkadir…’ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Abdülkadir….'ye geri verilmesine 07/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

17. HD. 07.06.2016 T. E: 2014/15910, K: 6936

II-Davanın bedele dönüşmesi halinde, davacının alacağı ve ferilerinin miktarı ile bağlı kalınarak tasarruf konusu malın üçüncü kişi tarafından elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değeri göz önünde bulundurularak bedele hükmolunması gerekeceği- Asıl alacak ve ferilerinden oluşan miktara, ikinci kez faiz yürütülecek şekilde üçüncü kişi tarafından taşınmazın elden çıkarıldığı gerçek değeri olan miktara da “devir tarihinden itibaren faiz yürütülerek karar verilmesi”nin isabetsiz olduğu-…Hükmüne uyulan bozma ilamları ile davalı Nusret açısından davanın bedele dönüştüğü davalı Nuray için ise davanın kabulü gerektiği hususları belirtilmiştir. 

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın 3. kişi Nusret açısından, bedele dönüştüğü kabul edilerek elden çıkarma tarihindeki miktar ile sorumlu tutulmasına davalı Nuray için de davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı Nusret vekili ile davalı Nuray vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen hususlarda yeniden inceleme yapılmasının mümkün olmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı Nusret vekili ile davalı Nuray vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davanın bedele dönüşmesi halinde davacı alacağı ve ferilerinin miktarı ile bağlı kalınarak tasarruf konusu malın 3. kişi tarafından elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değeri göz önünde bulundurularak bedele hükmolunması, davacının işbu davanın dayanağı olan takipte, alacağın faiz ve ferilerini de talep ettiği nazara alınarak, asıl alacak ve ferilerinden oluşan miktara, ikinci kez faiz yürütülecek şekilde yazılı olduğu şekilde 3. kişi tarafından taşınmazın elden çıkarıldığı gerçek değeri olan miktara da devir tarihinden itibaren faiz yürütülerek karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 Sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Nusret vekili ile davalı Nuray vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Nusret vekili ile davalı Nuray vekilinin itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1-a nolu bendinde yer alan “devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin” ibaresinin hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar Nusret ve Nuray'a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Nusret ve Nuray'a geri verilmesine 26.01.2015 gününde karar düzeltme yolu açık olarak oybirliğiyle karar verildi.

17. HD. 26.01.2015 T. E: 2013/13119, K: 894

Not: Yüksek mahkemenin öteden beri sürdürdüğü[1] bu içtihatlar doğrultusunda iptal davasına konu taşınır/taşınmazın, üçüncü kişinin elinden çıkmış olması ve mahkemece -dördüncü kişinin iyiniyetli olması nedeniyle- İİK. m. 283/2 uyarınca “üçüncü kişinin malı elinden çıkardığı tarihteki değeri oranında” –ve davacı alacaklının alacak fer’ileri ile sınırlı olarak- tazminata hükmedilmesi -ve davacı alacaklının alacak miktarının, hükmedilen tazminattan daha yüksek olması- halinde, hükmedilen tazminata, “hükmedildiği tarihten itibaren” faiz yürütülmesi gerekir. Çünkü mahkeme ilamında faize hükmedilmemişse, alacaklı ‘ilam tarihinden itibaren faiz isteyebilir’[2].


[1] Bknz: UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. Tasarrufun İptali Davaları, 5. Baskı, 2018, s:957 vd. ; 4. Baskı, 2011, C:2, s:2094 - UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. İİK. Şerhi, 2014, C:3, s:4592