“…Davacı vekili dava dilekçesinde; keşidecisinin D. Limited Şirketi, lehtarının müvekkili A. T. olduğu çek nedeniyle şirketin Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, keşideci şirketin talebi üzerine Mahkemece 750.000,00 TL teminat yatırıldığı takdirde 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 72/4. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiğini, daha sonra şirketin feragati nedeniyle menfi tespit davasının reddine ilişkin hüküm tesis edilmekle birlikte müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmediğini, kararı istinaf etmeleri üzerine Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince istinaf başvurusu yerinde bulunarak karar kaldırılıp davanın feragat nedeniyle reddine, lehlerine 1.000.000,00 TL icra inkar tazminatına karar verildiğini, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusunun Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından reddedilerek kararın onandığını, ancak Asliye Ticaret Mahkemesince 18.07.2014 tarihli ara kararı ile icra takibinin tedbiren durdurulması kararı kaldırılarak 750.000,00 TL teminatın şirkete iadesine karar verilmesi nedeniyle icra inkar tazminatının tahsili için İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlattıkları icra takibinde yapılan araştırma sonucu şirkete ait hiçbir mal varlığı tespit edilemediğinden davacının zarara uğradığını, 2004 sayılı Kanun'un 72/4. maddesindeki açık hükme rağmen mahkeme hâkiminin kanuna aykırı kararı nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 46/c maddesine göre devletin sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek 750.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir…”
Maddi hata- Hakimin takdir yetkisi- Devletin sorumluluğu ve rücu-
Dava tarihi 14.04.2022 olmasına rağmen karar başlığında 22.09.2022 olarak yazılmış ise de bu yanlışlık mahallinde her zaman düzeltilebilecek nitelikte maddi hata kabul edilerek işin esasına etkili olmadığı- Hakimin takdir yetkisi kapsamında kalan delillerin değerlendirilmesinin ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin hususların tazminata konu edilemeyeceği- Somut vakıada karar gerekçesinde maksadını aşan ifadelere yer verilmiş ise de HMK'nın 46. maddesindeki şartlardan hiçbirisi gerçekleşmediği-