Tacirler Arasında Kira Bedelinin Tespiti

TBK'nun 344. maddesi, tacirler için erteli olduğundan, hak ve nesafete göre kira parasının tespitinin isabetli olduğu-

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davası sonucu mahkemece verilen hükmün Yargıtay 6. Hukuk Dairesince bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/1. maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 

Yerel mahkeme kararının davalı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 23.06.2013 gün 2014/6652 Esas, 2014/8268 Karar sayılı kararı ile önceki tespit tarihinden itibaren 5 yıl geçmediğinden, hak ve nesafete göre kira parasının tespiti doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, davalının tacir olması nedeniyle TBK 344. maddesinin olayda uygulanamayacağı gerekçesiyle hak ve nesafete göre kira parasının tespiti gerektiği belirtilerek bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir. 

Direnme kararı süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 Sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/4. maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 

Yargıtay 6. Hukuk Dairesince “Olayımızda; 16.07.2012 tarihinden itibaren kira parasının tespiti istenmiş olup yukarıda izah edildiği üzere bu dönemde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır.Uyuşmazlığa ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda en son mahkeme kararı ile tespit edilen kira dönemi üzerinden üç yıldan fazla süre geçtiği bu nedenle hak ve nesafete göre kira tespiti yapılacağı belirtilerek taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde kira parasının aylık brüt 5.000,00 TL olabileceği belirtilmiştir. Mahkeme ise, kiralananın boş olmaması nedeniyle takdiren uygun bir indirim yaparak kira parasının anılan kira dönemi için aylık 4.687,50 TL olarak tespitine karar vermiştir. 

Ne var ki, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde kira parasının tespiti gerekirken ve kira parasının mahkemece hak ve nesafet ilkesine göre tespiti tarihinden itibaren beş yıl geçmediğinden, hak ve nesafet uygulamasına göre kira parasının tespiti doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile verdiği bozma kararına karşı mahkemece “Toplanan deliller Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, mahkememizin 30/01/2014 tarihli kararında direnilmesine karar verilmiştir. Zira yukarıda ifade edildiği gibi davacı tacirdir ve 6217 sayılı yasanını geçici 2. maddesi uyarınca Borçlar Kanunu 344. maddesi davacı aleyhine uygulanamaz ve bu sebeple kira bedeli 818 sayılı yasaya göre hak ve nesafete göre belirlenmelidir.” gerekçesi ile direnilmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 344. maddesinde; “Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir. Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu Kanunun, “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.”

Geçici 2. maddesinde; “ Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 1/7/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmaz. Bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. 

Bu düzenlemeler ışığında davalı kiracının tacir olduğunun dosyadaki evraklardan anlaşılmasına ve TBK 344. maddesinin tacirler için erteli olması karşısında hak ve nesafete göre kira parasının tespitinin doğru olduğu, hak ve nesafete göre yapılan tespitin bozma nedeni yapılmasının hatalı olduğu bu defaki incelemeden anlaşılmakla, yerinde bulunmayan davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 6763 sayılı Kanun'un 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK'na eklenen geçici 4/4. maddesi uyarınca ONANMASINA, 94,20 TL.bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 
19.01.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

3. HD. 19.01.2017 T. E: 739, K: 286